top of page
Merve Elveren & Merve Akar Akgün

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı


Türkiye’nin ilk (ve hȃlȃ tek) Kadın Eserleri Kütüphanesi (K.E.K.), Fener’de, Ulusal Mimarlık Ödüllü etkileyici bir yapının içinde yer alıyor. Hafta içi her gün giriş ücreti olmadan sabah 9’dan akşam 5’e kadar herkese açık olan K.E.K. bir kütüphane ve arşiv merkezi olarak hizmet vermenin yanı sıra “kadın” konulu birçok etkinliğin de gerçekleştirildiği bir vakıf. Bugün vakfın kuruluşunun 28. yıl dönümü vesilesiyle gün boyu etkinlikler düzenlenecek. Kütüphaneyi ve arşiv merkezini daha yakından tanımak için kütüphanenin koordinatörü Hülya İskender Hayatseven ile buluştuk.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı giriş kapısı, Fener, İstanbul Fotoğraf: Elif Kahveci

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, kuruluş senedinde de belirtildiği gibi “Kadınların geçmişini iyi tanımak, bu bilgileri bugünün araştırmacılarına derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak” amacıyla 1990 yılında Jale Baysal, Aslı Davaz, Şirin Tekeli, Füsun Ertuğ ve Füsun Akatlı tarafından İstanbul, Fener’de kuruluyor. K.E.K, kurulduğu günden bu güne Cengiz Bektaş tarafından tasarlanan ve yeniden işlevlendirilen, 1992’de Ulusal Mimarlık Ödülleri Yapı Dalı "Koruma-Yaşatma" Başarı Ödülü’nü kazanan yapıda Türkiye’nin ilk ve -hȃlȃ tek- kadın kütüphanesi ve arşivi olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Fener, İstanbul Fotoğraf: Elif Kahveci

Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin çalışma alanından bahseder misiniz?

Kadın Eserleri Kütüphanesi kuruluş misyonu çerçevesinde kadınların geçmişlerine ait belgeleri toplamarken bir yandan da kadınlarla ilgili başka kurumlar bünyesinde bulunan belgeleri saptayıp, hazırladığı bibliyografya ve kataloglar ile bu belgeleri kayda geçiriyor. Kadınlara dair günlük ve özel yaşamla ilgili kaynakları bir arada tutmak adına çaba gösteren kütüphane arşivi kaynakçalar, günceler, kadınlara ait kişisel arşivler, aile evrakları ve aile arşivleri, mektuplar, kadın örgütleri ve kampanyalarının kayıtları, sanat eserleri, özgeçmişler, biyografiler, slaytlar, filmler, video bantları, çizimler, afişler, efemera, sözlü tarih kayıtları ve transkripsiyonlardan oluşturuyor.

Kadın Eserleri Kütüphanesi geçmişe ait belgeleri toplayarak araştırmacıların kullanımına açarken diğer yandan da günümüzün belgelerini de aynı bilinçle arşivlemeye devam ediyor Bu süreçte Kadın Eserleri Kütüphanesi, kadınlara, kendilerine ait belgeleri tanıma bilincini kazandırmak, kadınlarla belgeler arasında bağ kurmak ve kadın hareketinin ürettiği belgelerin tarihsel süreçte kalıcılığını sağlamak için çalışmalar yürütüyor.

1990 yılından bu yana vakfın oluşturduğu arşiv konuya duyulan ilginin ve bu işe emeğini, zamanını, kısıtlı da olsa maddi olanaklarını sunan yüzlerce kadının çabalarının sonucu olarak ortaya çıktı Bugün kütüphane, kadın tarihine ait kaynakların korunduğu önemli bir kurum hâline geldi.

14 Nisan 1990, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Açılış Günü, Füsun Ertuğ Arşivi

K.E.K.’in koleksiyonu hangi dönemleri ve neleri kapsıyor?

Koleksiyonlarımız Osmanlı’dan günümüze kadınlara ait ya da kadınlarla ilgili eserleri, belgeleri barındırması açısından önemli. Kadınların günlük ve özel yaşamlarıyla ilgili kaynakları, eserleri, kadın hareketinin ürettiği belgeleri toplamaya çalışıyoruz

Kitap Koleksiyonu’nu 13000'den fazla kadın konulu kitap barındırıyor; Süreli Yayın Koleksiyonu’nunda 400’ün üzerinde harf devrimi öncesinde ve sonrasında yayımlanan kadın dergisi mevcut. Davetiye, program, broşür, bildiri, el ilanı vb. malzemeleri içeren Efemera Koleksiyonu’nda 200’ün üzerinde arşiv kutusu mevcut ve bu anlamda böyle bir efemera koleksiyonuna sahip tek kurumuz. 580 tez ve 6865 makaleden oluşan Tezler ve Makaleler Koleksiyonu’na özellikle üniversite öğrencileri ve araştırmacılar sıklıkla başvuruyor. Özel Arşivler Koleksiyonu’nda bugün itibariyle kurum ve kişileri kapsayan 59 kadın özel arşivi bulunuyor. Sağlama çalışmaları kadar, koleksiyonlarımıza kattığımız bu arşivlerin, kadın tarihi çalışmalarına katkı sağlamak için araştırmacıya ulaştırılmasının öneminin bilinciyle, katalog çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu koleksiyonlarla birlikte Gazete Kupür, Görsel-İşitsel, Kadın Sanatçılar, Sanat Eserleri, Kadın Örgütleri ve Örgütlenmeleri, Kadın Yazarlar, Nadir Eserler Koleksiyonları olmak üzere toplamda 12 koleksiyonumuz bulunuyor.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Fotoğraf: Elif Kahveci

Özel Arşivler detaylı çalıştığınız bir konu. Kütüphane kullanıcıları hangi kişisel ya da kurumsal arşivlere erişebiliyor ve bu arşivlerde neler bulabiliyor?

Vakfın yaptığı çalışmalardan biri de kadınların özel arşivlerini toplamaya ve koleksiyonlarını bu anlamda zenginleştirmeye çalışmak. Özel arşivler olmayınca ikinci nesilden sonra anılar ve bilgiler yok olmaya başlıyor; çok özel istisnalar dışında, aile belleği iki buçuk, en fazla üç nesillik bir ömür taşıyor. Başka kaynaklar üzerinden elde edilemeyecek bu bilginin yok olmaması için, özel arşiv sağlama çalışmaları ayrı bir önem taşıyor. Vakfa kendisi müracaat ederek arşivini bağışlayan ilk kadın Hasene Ilgaz’dır. Ayrıca kütüphanede arşiv bölümünün çalışmaları ve talepleriyle sağlanan arşivler de bulunmaktır. En kapsamlı arşivlerden ikisi, ilk kadın hukukçulardan Süreyya Ağaoğlu’nun ve siyaset bilimci, kadın tarihçisi, feminist aktivist Serpil Çakır’ın arşivleridir.

Kütüphane bünyesinde yer alan özel arşivlerden bazıları, Türkiye’nin ilk kadın Belediye Başkanı Müfide İlhan, gazeteci Rezzan Yalman, 2002-2007 arası T.B.M.M. 22. Dönem CHP Adana Milletvekili ve TÜKD (Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği) Genel Başkanı Nevin Gaye Erbatur, sosyalist aktivist, gazeteci yazar Sabiha Sertel, yazar İsmet Kür ve roman ve öykü alanında çok sayıda eser veren yazar Pınar Kür, hukukçu, siyasetçi, yazar Perihan Arıburun, hukukçu, kadın aktivisti ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucu Üyesi Canan Arın ve Cumhuriyet döneminin ilk çok satan veokunan roman yazarlarından Kerime Nadir.

Kurum özel arşivleri arasında ise Amargi Kadın Dayanışma Derneği, TÜKD , Türk Hemşireler Derneği ve Biçki Dikiş Dershanesi arşivleri yer alıyor. Bu arşivlerde kadın hareketine ve örgütlenmesine ilişkin, bültenler, efemera, kitaplar, süreli yayınlar, e-posta çıktıları, toplantı notları, mesleki yazışmalar, plaketler, kadın konulu araştırmalar, roman ve senaryo taslakları, gazete ve dergilerde çıkan yazılar, mektuplar, fotoğraflar, günceler ve benzeri materyaller bulunuyor.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı arşivinden eserler, Fotoğraf: Elif Kahveci

Bu arşivler bireylerin bağışlarıyla mı kütüphane bünyesine katılıyor?

Evet. Kişinin kendisi hayattaysa doğrudan kendisiyle yoksa aile yakınlarıyla bağlantı kuruyoruz ve onlara kütüphaneyi arşivin kütüphanede yer almasının önemini anlatıyoruz. Kabul edildikten sonra arşivin bize bağışlanmasını sağlıyoruz. Örneğin yakın dönemde ailenin bağışıyla kataloglandı ve dijitalleştirildi. Müfide İlhan Özel Arşivi’nin 2 Mayıs’ta tanıtım toplantısını düzenleyeceğiz. Ailenin desteğiyle kütüphaneye kazandırdık.

Kataloglanan özel arşivlerin hepsine dijital olarak ulaşmak mümkün mü?

Hayır, değil. Bu nedenle dijitalleştirme projelerini üzerine yoğunlaştık. İlk projemiz olan Müfide İlhan Özel Arşivi’nin dijitalleştirilmesi tamamlandı, şimdi sırasıyla Nazan Moroğlu ve Sönmez Taner özel arşivleri, kendilerinden gelen destek ile dijitalleştirilecek. Yıllar önce hazırlanan Süreyya Ağaoğlu Özel Arşivi’nin kataloglama çalışması da Ağaoğlu ailesinin desteğiyle gerçekleştirilmiştir. Vakıf olarak arşiv ve koleksiyonlarımızın önemli bir bölümünü dijitalleştirmek için fon aramaktayız.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Fotoğraf: Elif Kahveci

Bir de K.E.K’in hazırladığı yayınlar var.

Erişebildiğimiz kaynaklardan yola çıkarak, bu kaynakların araştırmacıya ulaşabilmesi için İstanbul Kütüphanelerindeki Eski Harfli Türkçe Kadın Dergileri Bibliyografyası (1869-1927), Çağdaş Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar, Kadın Süreli Yayınları Bibliyografyası: Hanımlar Âlemi’nden Roza’ya (1928-1996), Kadın Yazıları: Kadınların Edebiyat Ürünleri, Kadınlar Üzerine Yazılanlar ve Tezler Bibliyografyası (1955-1990) ve Kadın Konulu Kitaplar Bibliyografyası (1729-2002) olmak üzere beş bibliyografya çalışması ile Süreyya Ağaoğlu Özel Arşivi ve Zerrin Bölükbaşı Özel Arşivi’ne ait olmak üzere iki katalog çalışması yayımladık. Hasene Ilgaz Özel Arşivi kataloğu ise lisans tezi çalışması olarak hazırlandı.

Kadınların konumu ve kadın çalışmalarına ilişkin bilginin indekslenmesi ve erişimi için kadın konulu bir Thesaurus hazırladık. Kadın konusunda ulusal/uluslararası sempozyumlar, paneller ve konferanslar düzenledik. Sempozyumların sonunda sempozyumda sunulan bildirileri kitap/e-kitap olarak yayımlamaya özen gösterdik. Kuruluşumuzdan bu yana her yıl düzenli olarak kadın konusu çerçevesinde tematik ajandalar çıkarıyoruz. Eski harfli Türkçe kadın dergilerinden sekiz dergi, Osmanlı Türkçesi bilmeyen araştırmacılar ve bilginin herkese ulaşabilmesi için Kadınların Belleği Dizisi adıyla çeviri yazımı yapılarak yayımlandı.

Şimdiki süreçte Kadınların Belleği Dizisi 2 Çeviri Yazım Projesi kapsamında bir önceki dizide çeviri yazımı yapılmayan 32 eski harfli Türkçe kadın dergisinin çeviri yazımı yapılıyor. Şu ana kadar Bilgi Yurdu Işığı, Ev Hocası (1923), Firuze (1924), Çalıkuşu (1926), İnsaniyet (1882), “

Erkekler Dünyası (1913), Hanımlar (1882), Parça Bohçası (1889), Seyyale (1914), Diyane (1920) ve Asar-ı Nisvan olmak üzere 11 dergi, gönüllü çeviri yazımcılar tarafından yeni harflere çevrildi. Proje sona erdiğinde, tahminen 22 ciltlik bir yayın serisi basılmış olacak. Umuyoruz yakın zamanda bu seriden birkaç dergiyi yeni harflerle yayımlamış olacağız. 30. yılımıza doğru ilerlerken amacımız araştırmacıların kütüphanede yer alan arşivlerden ve yayınlardan haberdar olmasını ve bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabilmelerini sağlayabilmek.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Fotoğraf: Elif Kahveci

Kadın Eserleri Kütüphanesi 1990 yılından beri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsis edilen yapıda çalışmalarını sürdürüyor.

Bina bulma süreci zaman almış. Vakıf kurucularımız mekân seçimi aşamasında İstanbul’da, özellikle kadınların yaptırdığı tarihi bir binada kütüphaneyi açmak istemişler. Hatta buldukları yapılardan bir tanesini de çok beğenmişler, fakat restorasyon masrafları yüksek olduğundan vazgeçmek zorunda kalmışlar. Sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin restore ettirdiği Fener’de bulunan Bizans döneminden kalma ve 28 yıldır içinde çalışmalarımızı sürdürdüğümüz binamıza yerleşme kararı almışlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iş birliğimiz böyle başladı

Kütüphanenin gönüllülerden ve bağışçılardan oluşan destek mekanizması neleri karşılıyor? Koleksiyonların önemli bir kısmı bağış yoluyla edinilmiş, bir kısmı ise satın alma yöntemiyle oluşturulmuştur; süreç bu şekilde devam ediyor. Vakfımızda gönüllülük çok önemli bir yer tutmakta. 28 yıldır gönüllüler, özellikle arşiv ve koleksiyonlarda yaptıkları çalışmalarla çok büyük katkılar sağladı. Şu anda Vakfımızda 20 gönüllü bulunmaktadır.

Bağış süreci nasıl işliyor?

Bizim için en kıymetli ve kütüphaneye en fazla yarar sağlayan bağış şekli düzenli bağış. Meblağ küçük bile olsa bütçe oluşturmak adına düzenli bir akışın olması pek çok ihtiyacın zorlanmadan karşılanabilmesi anlamına geliyor.

K.E.K’in destek bekleyen projeleri neler?

Önümüzdeki dönemde desteklenmesi gereken en acil projelerimizden biri 2019 yılı ajandamızdır. Bunun dışında arşiv ve koleksiyonlarımızın dijitalleştirilmesi, koleksiyonlarımızdan daha fazla araştırmacının yararlanabilmesi açısından, önemle üzerinde durduğumuz ve en çok desteğe ihtiyaç duyduğumuz çalışmalarımızdan biri.

Fener Mah. Mürsel Paşa Cad. No: 8 Haliç İstanbul (Fener Vapur İskelesi'nin karşısında)

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Fotoğraf: Elif Kahveci

bottom of page