Cüneyt Aksoy'un Bilinmeyen Yaşam Formları için Alternatif Öneriler/ Arayışlar alt başlıklı Terra Genesis adlı kişisel sergisi Adahan İstanbul'da 31 Aralık'a dek yer alacak
Terra Genesis serisi, Video 3' 28" 2019, Ed. 1/5+1 AP, Cüneyt Aksoy'un izniyle
Evrenin olağanüstü derinliği içinde küçücük bir nokta şeklinde olduğunu bildiğimiz mavi gezegen, üstünde yaşadığımız katmanlı, yaşlı toprak milyonlarca yıldır yaşam var ederek, binlerce yıldır canlıların evi olmayı sürdürüyor. İnsanın kaotik benliği, doğa ve hayat arasında kurmaya çalıştığı hegemonik durum, Evren ve Dünya üzerindeki birçok varlığı değiştirme konusunda bazı dengeleri sarsıyor. Yaşam alanlarının dönüşümü, hayatın değişkenliği, yaşanılabilir olan gezegenin insan eliyle atıllaştırılmaya başlamış olan sürecin yok edişe giden zamansallığı, insanı yok ettiği karşısında yeni yaşam alanlarının, formlarının keşfine sürüklüyor.
Terra Genesis serisi, Cüneyt Aksoy'un izniyle
Cüneyt Aksoy’un Adahan İstanbul’da açılan Terra Genesis sergisi insanın yeni evren arayışları ve yaşam döngüsünün devamı için çağın kaosu içinde yeni döngüleri ortaya çıkarma ve alternatif yaşam formları belirlemeleri üzerine kurulu. Aksoy biçimsel açıdan plastik bir üslup içinde izlenen yapıtları üzerine sorgulamalarını sürdürürken, yüzeyde görünen karışık malzemeler de deneysel üretimlerle bir araya getirilmiş çoğulcu bütünlüklerin bir armonisidir. Aksoy, taş, kum gibi doğal, organik malzemeler kullanarak içten bir sorgulamayı sürdürür. Malzemenin yüzeyinde, tamamen sanatçının salt estetik ve görsel dünyasından bir izdüşüm olarak izlenen rastlantısal soyutlamalar çoğunlukla karanlık bir dünyanın referanslarını yine gri, antrasit ve koyu tonlarda izleyiciye sunar. Kum ve beton gibi organik ve inorganik bileşenlerden oluşan kompozisyonlar çarpık bir dünya timsalinin kaotik göstergeleridir. Betonun katı ve kalıcı varlığı ile kumun natürel ve akışkan hali bir zıtlık oluşturarak etkileyici bir eser haline dönüşür.
Terra Genesis serisi, Cüneyt Aksoy'un izniyle
Farklı formlar halindeki yapıtlar gri tonlar üzerinde siyah rengin toz gibi uçucu bir görüntü etkisiyle temassal bir algı uyandırır. Eserlerin yüzeyinde yer alan çeşitli dokular, pentürvari bir etki ile sunulur. Ancak pentürün geleneksel varsayımları dışında oldukça deneysel bir kurgu ile oluşturulan malzeme ve doku gücü oldukça çarpıcıdır.
Toz, su, kum gibi organik bileşenleri kullandığı eserlerde aynı zamanda sergi mekanına da çeşitli açılardan referanslar verir. Var edici, yaşamsal bir döngü içinde izlenen su mekânın kendi belleğinde de yer eder. Mekanda, bir merkez gibi açılmış olan kuyu, yaşam emareleri göstergesidir. Suyun ve tözün birleştiği anda yaşamın varlığın en saf hali bulunur. Aksoy ise yaşanılabilir form arayışında bir yandan zihninde sorgulama dürtüsünü sürdürürken bir yandan da suyun akıcı, berrak ve en saf haliyle bir uyum sunar.
Terra Genesis serisi, Karışık teknik, 80x80 cm, 2019, Cüneyt Aksoy'un izniyle
Taş dokuya sahip eski bir sarnıç olan mekan, içindeki kuyu ile birlikte, Aksoy’un eserleri ile güçlü bir bağ kurarak, varlık ve yokluğun birleştiği çizgideki sonsuz yaşam formlarını ararken, eserlerdeki yekpare bütünlük ise estetik bir görsellik oluşturur. Sarnıç ayrıca birçok yaşamsal dürtüyü de içinde bulunduruyor; bu çok boyutlu ve çok kültürlü alandaki tezahür sanatçının üretimlerinin de çok yönlü yapısıyla güçlü bir kültürel çeşitliliğin olduğu sınırsız bir evren algısının da görünmez kapılarını aralıyor.
Terra Genesis serisi, Cüneyt Aksoy'un izniyle
Cüneyt Aksoy’un yapıtları yaşamsal formların, yeni alanların araştırılması üzerine kurgulanmış, deneysel bir sürecin izdüşümüdür. Video, pentür, yerleştirme gibi disiplinler arası yaklaşımlarla oluşturulan “Terra Genesis” sergisi insanın kasıtlı varlığının dünyayı bilinçli şekilde dönüştürme, yok etme ve tüm bunlar üstüne alternatif dünyalar yaratmasını sorgulamaktadır. Aksoy’un sorgulama ve araştırmaları, sanatın çoğulcu ve çok yönlü dili karşısında gerek malzeme, gerek de evrensel bir yol olarak eklektik ve heterojendir.
Cüneyt Aksoy, dokular ve dokunma sezileriyle dolu tuvalleri, muğlak, belirsiz bir dünya ve sezgisel bir doğum anına referanslar veren videosu ve alternatif yerleştirmeleri ile oluşturduğu Terra Genesis sergisinde çarpıcı ve çok katmanlı bir kurguyu izleyiciye sunar. Aksoy’un eserleri kumun, tozun ve dumanın arasında yeni bir yaşam halinin, alternatif bir yaşam formunun belirsiz ve karamsar tahayyülleri, karanlıktan aydınlığa, aydınlıktan karanlığa değişken bir döngü içinde haptik yanılsamalarla ve ironilerle dolu yapıtları ile minimal bir görsellik ve keskin bir yüzleşme sunar.