Artist 2017’nin bu seneki proje sergisi Ütopya başlığını taşıyor. Karşı Sanat Çalışmaları’nın sergi programını yürüten Ezgi Bakçay ve Eda Yiğit, bu yıl da Artist 2017 Ütopya sergisinin sergisinin koordinatörlüğü üstlendi. Hayal dünyalarını, emeklerini ortaklaştırarak, kolektif ve dayanışmacı bağlar kurma yollarını her daim aramayı sürdüren Bakçay ve Yiğit, bu yıl da geçen yıl olduğu gibi lidersiz, hayalperest ve çatışmalı bir duyusal kamusal alan üretiyorlar. Ekonomik ve sembolik kar amacı olmayan bir takım oyunu kuran proje, mekanın fiziksel avantajlarını tartışmanın ufkunu genişletmek için değerlendirmeyi önemsiyor. Sergide yer alan Düşleyebileceğin Tek yer… başlıklı, küratörlüğünü Fırat Arapoğlu’nun gerçekleştirdiği sergi ise, bu bağlamda, şu soru ekseninde sergiye katılıyor:
“Var olan toplumsal koşulların değişimi üzerine olan inançtır, Ütopya.
O halde “ideal” bir coğrafyayı işaret eden “ütopya” kavramı üzerine neler söylenebilir? Ütopyanın aktüel bir gerçekliğinin olmadığı ve yakın vadede ele geçirilmesinin mümkün olmadığı iddia edilmekte. Peki, ya aslında ütopyalarda hayal edilen geleceklerin henüz oluşum halinde olduğu bir zamanda yaşıyorsak?”
Fırat Arapoğlu; Mustafa Avcı, Dilan Bozyel, İnsel İnal, Berna Kurt, Maria Papadimitriou, Yusuf Murat Şen ve Krassimir Terziev’in yer aldığı serginin oluşum sürecini şu şekilde formüle etmekte: “Spekülatif bir gelecek kurgusunun iki ucu: Ütopya ve Distopya. Bu iki alan, modern gerçeklikle daimi bir çelişki yaratırken, öte yandan toplum nezdinde hep bir vizyonu da çizmektedir. Herkes, ister bilimkurgusal bir tasarımı ister temsili bir düşünme pratiğini işaret etsin, bu hikayelerden etkilendi/etkilenmekte. Hepimiz öyle ya da böyle bu kurguları merak ettik ve her birini okuduğumuzda, hayalimizde bu kurguyla hayatın nasıl olacağına dair düşüncelerle dolduk. Kaç farklı gelecek türü bizi etkilemedi ki? Ütopik dünyaların amaç ve anlamlarıyla distopik olanların farkları nedir ve birbirlerinden nasıl ayrılırlar? İşte bu sorular, bu serginin ortaya çıkmasına neden oldu. Sahi, her yapıt bir ütopya ya da distopya değil midir?”
Paneller, söyleşiler, konserler, performanslar ve gösterimlerden oluşan dopdolu bir program ve her biri ütopya kavramına bambaşka yaklaşan 25 serginin yer aldığı etkinlik, 4-12 Kasım tarihleri arasında Artist 2017, 27. İstanbul Sanat Fuarı bünyesinde takip edilebilir.
Comments