İmaj üretimi politikalarını Merve Elveren küratörlüğünde KfK arşivi üzerinden tartışan sergi Sonsuz Alev - Işıyan Arşiv*, 26 Kasım'a kadar Barın Han'da ziyaret edilebilir
Sonsuz Alev - Işıyan Arşiv, sergi afişi
KfK arşivi nedir?
Batı Almanya’nın ilk nükleer araştırma merkezi Kernforschungszentrum Karlsruhe (KfK), 1956 yılında Karlsruhe’nin kuzeyinde inşa edildi. Kurumdaki yaşantı profesyonel fotoğrafçılar tarafından elli yılı aşkın süre boyunca belgelendi ve bu sürecin sonunda yaklaşık 210.000 parçalık, fotoğraf ve filmlerden oluşan bir arşiv oluşturuldu. Bu arşiv, hem araştırma sürecinde kullanılan yakıt çubukları görselleri gibi belgelendiği tahmin edilebilir imajları hem de kurumdaki yaşantıya ve günlük hayata dair imajları barındırıyor.
1970’lerde çıkan çevre hareketinin Batı Almanya’da açtığı ideolojik değişimle birlikte ülke nükleer enerji üretiminden ve nükleer silahlardan arınmaya başladı. Bu durum sonucunda KfK fiilen kurum niteliğini kaybetti ve nükleer araştırma merkezinin tesisleri Karlsruhe Institute of Technology (KIT) bünyesine devredildi. Bu dönüşüm, KfK arşivinin erişime açılmasını mümkün kıldı.
2018’den bu yana arşivin yüzde onu dijitalleştirildi ve 2022’de arşiv araştırmacıların kullanımına açıldı. 2022’den bu yana KfK arşivi, nükleer çalışmaların sürecine, etkisine ve nükleer tehdidin şiddetine dair önemli bir kaynak konumunda.
Sonsuz Alev - Işıyan Arşiv, sergi afişi
Sonsuz Alev – Işıyan Arşiv
Sonsuz Alev – Işıyan Arşiv, Moritz Appich, Mustafa Emin Büyükcoşkun, Cécile Kobel, Judith Milz, Rayna Teneva iş birliğiyle; Merve Elveren küratörlüğünde gerçekleşiyor ve imaj üretimi politikalarını KfK arşivini merkeze alarak tartışıyor. Sergi, arşivin durağan ve hareketli görüntülerini yalnızca kanıt ya da kayıt olarak değil, aynı zamanda hafızanın ve dönemin ideolojisinin temsili olarak ele alıyor. Sergideki işler kaydetmeye dair yeni metodolojiler önerirken kaydetmenin belgesel niteliğini ilişkin sorular soruyor.
Bırakın pastamı alayım (ve yiyeyim de)
Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, Çernobil'in yakınlarında kontamine olmuş olmuş yasaklı bir bölgeye yolculuğa çıkıyor ve yolculuğunun ardından yazdığı Çernobil'in Duası: Geleceğin Tarihi isimli kitabında yasaklı bölge halkına dair hikayelere yer veriyor. Aleksiyeviç, kitabında arı kovanlarının sabahki sessizliğinden, kedilerin artık her yerde görülen ölü fareleri yemediğinden ve sütün mayalanamadığından bahsediyor. Kitaptaki hikayeler, KfK arşiv görüntülerine başka bir katman daha ekler ve gündelik nesneleri, tanıdık olanın resmi hatıralarını işin içine katıyor.
Judith Milz, Aleksiyeviç'in hikayelerinden yola çıkarak doğrudan bir nedensellik zinciri kurmak yerine farklılığı, eşzamanlılık üzerinden tarifliyor. Bırakın pastamı alayım (ve yiyeyim de), tüketilmeye hazır sebzelerin saklandığı kavanozlardan oluşuyor. Yerleştirmede, kilerlerde rastlanabilecek raflar ve laboratuvar ışıklandırmasını anımsatan led aydınlatmaların bir araya geliyor. Yetiştirildikleri çevrenin tüm bilgilerini genetik haritalarında taşıyan sebzelere, KfK arşivinde bulunan görüntülerin yer aldığı bir film ve su altı uğultularını hatırlatabilecek ses kavanozlarının olduğu yerleştirme eşlik ediyor.
Sonsuz Alev - Işıyan Arşiv, sergi görüntüsü
Geçmiş Gelecekten Görüntüler
1970'lerde Batı Almanya'da nükleer karşıtı hareketin kitle hareketlerinin yükselmesiyle KfK yeni bir iletişim stratejisi benimsiyor. KfK, bu stratejiyle bölge halkını, nükleer enerjiyle gelecek olan parlak geleceğe ve reaktörlerin güvenliğine ikna etmeye çalışıyor.
Rayna Teneva ve Mustafa Emin Büyükcoşkun'un Geçmiş Gelecekten Görünüler isimli projesi, hem insan eliyle hem doğal olarak gerçekleşen felaketleri konu alan ve bu dönemde üretilen filmlere odaklanıyor. Geçmiş Gelecekten Görüntüler, sergi mekânında farklı çıktılarıyla yer alıyor.
2021 yılında üretilen iki kanallı videoya 2019'da gerçekleştirilen performansın dokümantasyonu eşlik ediyor.
Sonsuz Alev - Işıyan Arşiv, sergi görüntüsü
%10
Bir Nükleer Araştırma Merkezinin İmaj Arşivi Üzerine
Susanne Kriemann, Judith Milz, Friederike Schäfer, Klaus Nippert ve Elke Leinenweber editörlüğünde ortaya çıkan yayın, nükleer atıkların nerede olduğuna dair güncel endişeleri temel alıyor.
Nükleer atıkların yok edilmesi, bireysel yaklaşımlara izin vermiyor ve söz konusu atıkların gelecek nesiller için problem yaratması kaçınılmaz. %10, bir nükleer araştırmadan geriye kalan yaşamı anlatmayı ve görselleştirmeyi amaçlıyor. Sergi kapsamında yayına 3 ayrı bölüm eşlik ediyor: önce, esnasında ve geriye bakış.
Önce: KfK'nın faaliyetlerini belgeleyen görsellerden oluşan arşivin yüzde onu dijital ortama aktarıldı ve içerik bilgileri tamamlandı. KIT, Barın Han'daki sergi kapsamında KfK'nın özel onay ve araştırma dışında kamuya kapalı olan arşivini çevrimiçi olarak erişime açıyor.
Esnasında: 2020'de, %10'un tasarım süreciyle birlikte Moritz Appich ve Cécile Kobel tarafından oluşturulmaya başlanan Atomeuphoria isimli şarkı listesi, patlayıcı, öfkeli, hüzünlü ve uyarıcı şarkılarıyla her geçen gün genişlemeye devam ediyor.
Geriye Bakış: Cécile Kobel'in kitabın tasarım sürecine dair oluşturduğu videosu İz sürmek, yaratım sürecinin izini sürer ve bir zaman kapsülü işlevi görür.
Comments