Kale Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Zeynep Özler’le “İyi bak Dünyana” mottosunun hikâyesini, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’ndeki (KTSM) yansımalarını ve gelecek projeleri konuştuk
Röportaj: Merve Akar Akgün
Zeynep Özler
Sevgili Zeynep, #iyibakdünyana mottosuyla çıktığınız yolda aldığınız mesafeyi yakından takip ediyorum. “İyi Bak Dünyana” derken, daha yakından içe bakma, öze dönme halinden söz ettiğinizi biliyorum. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak üzere çıktığınız bu yolculuktan bahsetmek istiyorum. Neler yaptınız ve daha iyi bir dünya nasıl olmalı?
Evet, “İyi Bak Dünyana” bir pandemi dönemi farkındalığı meyvesi. Yaklaşık yedi senedir Kale Grubu’ndayım. Benim de çok içselleştirdiğim ve hayata geçirmekten gurur duyduğum projelerden başlıcası. Bir de fikir annesi olduğum Füreya sergisini çok ayrı bir yere koyarım.
Kale Grubu Başkanı & CEO’su Zeynep Bodur Okyay liderliğinde, onun vizyonuyla hayata geçirdiğimiz markalar üstü bir hareket. Her bireyin kendinden başlayarak, içine, özüne bakmasıyla yüzleşmesiyle başlayacak her şey. Yabancıların self-reflection dediği mesele çok önemli. Bedeninden, zihninden ruhundan başlayarak, göle atılan taş gibi, sokağına, esnafına, mahallesine, şehrine, gezegene iyi bakacak. Hem “görmek” için hem de “özen” göstermek için harekete geçecek.
Kolektif düzlemde bir “çağ yangını” yaşıyoruz. Öfkeli, çaresiz, çoğu zaman umutsuz hissediyoruz. Buna karşın, elimizden gelenin en iyisini yapmaya, varoluşumuzun hakkını vermeye, sorumluluk almaya gayret ediyoruz. Yaralarımızı sarmaya alışkın bir toplum olarak, dayanışma harika ama sistemi sorgulamazsak, burada aksayan yönleri işaret edip, vatandaş olarak hesap sormazsak, nafile. Adalet ve hakkaniyet bunu gerektiriyor. Sevgili Yasemin Özcan’ın çok sevdiğim Aş, Aşk, Adalet eseri gibi…
(Ben bu satırları yazdığımda henüz 6 Şubat sabahına uyanmamış, dünyamız depremle sarsılmamıştı. Derin acılar dilsizdir demiş Seneca ve elbette ateş düştüğü yeri yakıyor. Akut dönemin atlatılmasıyla birlikte yukarıdaki satırlarım halen geçerliliğini sürdürüyor.)
Bunu yapabilmek için de, öncelikle kendimizi bırakmamız gerekiyor. Kendi iç kaynaklarımızla, kendimizi ayakta tutmaya çabalıyoruz. Birine, bir şeylere tutunma, umudu yeşertme zamanı. Hayatta kalalım ki, yaşamı yeşertelim. “İyi Bak Dünyana” için kafa yorarken yıllar önce kaleme aldığım bir metin var. Bu manifesto, aslında, sürdürülebilir davranışlar için harekete geçme çağrısı. Buradan hem zamana kayıt düşmek, hem de belki birilerine daha iyi gelir maksadıyla paylaşmak istedim:
“Bu bir uyanma çağrısı...
Konfor alanından mecburi çıkış!
Öze dönme, önüne bakma zamanı.
…
Sadece eleştiren değil, sahada mücadele eden olma zamanı.
Tüm zorluklara rağmen pes etmeden, yılmadan yorulmadan deneme
Değerlere sıkı sıkıya sarılıp, puslu kıtalarda yol alma
Köklerden aldığın ilhamla, umudun kanatlarına tutunma zamanı.
Gelenek ile geleceği buluşturma, rituellere sahip cikma
İnadına hayata değer katma
Mekânı yaşatma zaman.
Sahici ve samimi bağlar kurmaya
Toprağın bereketine, emeğin cömertliğine,
Daha adil ve eşit bir dünya için dayanışmaya
…
Kalpten inanıyorsan...
İnan ki yalnız değilsin!
Yeni bir dünyaya uyandık sadece
Sen değiş ki dünyan iyileşsin...
KTSM Galeri
KTSM’de açıldığı günden bu yana çok yol kat etti. İlk programlarınızdan birini Unlimited ile Tasarımın K Hali başlığı altında gerçekleştirmiş ve alanında fikir önderi olan isimleri davet ederek onlarla tasarımın farklı yüzlerini pandeminin yansımaları doğrultusunda masaya yatırmıştık. Ardından sergiler, etkinlikler ve diğer konuşma programlarıyla KTSM -son dönemde hazırladığımız haberlerden birine attığımız başlık gibi- hız kesmeden yoluna devam ediyor. Neler yaptığınızdan bahsetmek isterim. Kimlerin sergilerini açtınız, hangi programları gerçekleştirdiğinizi okurlarımız için buradan bir özet olarak geçmek isterim.
🔺"Sürdürülebilir Sanat" alanında hayata geçirdiğimiz bazı sergiler:
Atığın İhtimalleri: Biçim ve Süreç Küratör: Rana Kelleci ve Yonca Keremoğlu (Pınar Akkurt, Abdulvahap Uzunbay, Uluç Ali Kılıç, Berna Dolmacı, Ali Kanal)
Çöpe Atılmak için Yetiştirilmiş Klaus Pichler
Solar: Güneşe Doğru Aslı Smith Küratör: Rana Kelleci
Artakalan Felekşan Onar Küratör: Serra Yentürk
Geriye Dönüp Baktığımda – Özlem Tuna
Küresel İkaz Global Warning – Murat Germen
Yüzeyin Ötesinde: Su – Silvia Bener Küratör Rana Kelleci
Kaçış Noktası – Oğuz Yalım
BASE x KTSM – Yeryüzü eseri – Seda Boy
212 Photography Istanbul– Riya ve Latife - Osman Nuri İyem
Toprakla Şekillenen Bir Ömür – Mustafa Tuncalp
In Transit – Elodie Alexandre ve Reyaz Badaruddin
🔺Belgeseller:
Füreya Belgeseli
Alev Ebüzziya Belgeseli
Toprakla Şekillenen Bir Ömür – Mustafa Tunçalp
🔺Eğitim Programı
Doğadan İlham Alan Sürdürülebilir Çözümler
🔺KaleTalks Neyi Kaçırıyoruz/What Are We Missing Huo Rf iş birliğinde
Tom Hanson
Diana Page
Matt Fellows
Christian Oxeanus
🔺Özel Projeler
Dinçer İşgel’in gözünden İhtimaller Sergisi Perşembe Pazarı Tuba Karakaya, Bihter Ayyıldızü
KTSMxSADE Bir Dünya Okumak
Fırat Neziroğlu, Ayşe Pirhasoğlu Akbaş (Nevruz Köyü Kadınları), Işıldayanlar Konferansı, Özlem Güsar
Studio Mercado ile Dünyaya İyi Bakan Tasarımlar'ı okuyucularla buluşturuyoruz...
KTSM Kafe
KTSM vizyonu dahilinde kendini piyasada ne olarak konumlandırıyor ve nasıl bir açığı kapatıyor size göre?
Biz dünyanın sanat ve tasarımla daha iyi bir yer olacağına inanıyoruz. Ve bu amaçla çalışan sanat ve tasarımcılara alan açıyoruz. O yüzden, KTSM, “İyi Bak Dünyana” hareketinin lokomotifi. Her bir sergide/projede amacımız sosyal fayda yaratan bir fikrin savunuculuğunu yapmak, dünyamıza iyi bakmak için her bireyin kendi etki alanı içerisinde adım atmasını cesaretlendirmek, sanat ve tasarımı hayatın merkezine yerleştirmek. Her bir sergiyi, duyusal deneyim sunan atölye ve zihin açan bir sohbetle de bütünlüyoruz. Sanat, tasarım, mimari alanında özel koleksiyona sahip bir kütüphanemiz var. Orada çalışmak, ilham almak, talk yapmak çok keyifli. En sonra Rüstem Aslan Hoca ile “Troya” konulu bir sohbet gerçekleştirdik. Roots Studio Café ise yerli üreticiyi destekleyen ve “sıfır atık” felsefesiyle yola çıkan kafemiz. Dünyasına iyi bakan buluşmalarını burada yapıyoruz. Sürdürülebilirliği merkeze koyarken, disiplinlerarası üretim ve paylaşım platformu olarak niş bir yerde konumlanıyor.
KTSM binası çok fonksiyonlu bir bina olarak yaşamına devam etmekte, sık sık yenilenen sergileri, sağlıklı bir çalışma ortamı sunan kütüphanesi, atölyeleri ve mis gibi kahve kokusuyla bilenleri kendine doğru çeken Roots Café ile bir ekosistem oluşturuyor. Sadece sahip oldukları değil imkan sağladıklarıyla da sanat ekosistemine büyük katkı sunuyor. Birlikte çalıştığınız sanatçılar, küratörler, yayıncılar ve diğer paydaşlar ile birlikte yaratıcı işler ortaya koyuyorsunuz. Bu paydaşlık sizin için ne ifade ediyor, neden önemli?
Bu soru başlı başına çok mutlu etti beni. Çünkü hepimizin en temel ihtiyacı anlaşılmak. Teşekkürler Merve…
Hayata geçirdiğimiz projeler, nitelikli içerik üretimini merkeze alan, gürültünün içindeki fısıltıları da duymamızı amaçlayan, öze dair söyleyecek sahici sözü olan, emek yoğun projeler. Umudum ve dileğim her bir projemizin anlamlı buluşmalara vesile olması, tüketilmeden sindirilmesi, merakı kışkırtacak yeni yollar, pencereler açması.
Zamanın ruhu denen, haz ve hız çağında, her şeyin tüketilmesine ve itibarsızlaştırılmasına karşı bir duruşumuz var. Tam da bu sebeple, bu alanda söz söyleme yetkinliğine sahip ortaklarla, derinlikli ve çok katmanlı projeler üretmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Biz, KTSM, olarak uzun soluklu sürdürülebilir projelerle var olmak istiyoruz. Ve yol arkadaşlarımızı da aynı yöne baktığımız, aynı dili konuştuğumuz kişiler ve kurumlardan seçiyoruz. Güvensizliğin had safhada olduğu bu dönemde, bu da bizim güven çemberimizi oluşturuyor. Design Unlimited bunlardan başlıcası…İyi ki varsınız!
Sistem dönüşümü çok önemli. Egosistemleri ekosistemlere dönüştürmek kritik. KTSM’nin duvarlarında da yazıyor. Biz de KTSM olarak, disiplinlerarası iş birliklerini destekleyerek, sosyal faydayı önceliklendirerek, yerel ve küreseli buluşturarak aslında tam bu zihin yapısını ve iş modelini oluşturmaya, beslemeye, geliştirmeye talibiz. Bu kapsamda, kadim bilgilerle gençlerin enerjisinin buluşmasının kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bunun için de çocukluktan itibaren tohumların atılması ve istikrarlı bir şekilde işlenmesi gerekiyor. Herkesin yaratıcı potansiyele sahip olduğuna çok inanıyoruz. Ortak düşler için, bağ kurmak için haydi gelin buluşalım, tanışalım diyoruz.
KTSM Atölye
Seramik madde olarak her daim KTSM’nin kalbinde yer alıyor. Bu doğrultuda Mustafa Tunçalp, Élodie Alexandre ve Reyaz Badaruddin gibi seramikle çalışan sanatçılarla çalıştınız. Bunun dışında başka malzemelerle çalışan sanatçılara da yer verdiniz ve binaya özel olarak seçilmiş yapıtların olduğunu biliyorum. KTSM’nin sanata yaklaşımından ve binada yer alan yapıtlardan söz eder misiniz?
Evet, Kale Grubu seramik sanatını ve sanatçılarını destekliyor. Füreya retrospektifi ardından Elif Uras sergisi ve monografisiyle birlikte bu alandaki sanatçı kadınlara alan açmaya odaklanıyoruz. Yeni nesil sanatçı platformu BASE’in yine ilk gününden destekçisiyiz ve seramik alanında üreten genç sanatçıların önünü açıyoruz. Açık Atölye programı ile genç sanatçılara sadece sergi değil, malzeme desteği ve üretim alanı da sağlıyoruz. Seramik fırınımızı kullanarak üretimlerini sürdüren sanatçılar bizi çok mutlu ediyor. Seramik başta olmak üzere disiplinlerarası çalışan ve “İyi Bak Dünyana” felsefesiyle üreten sanatçılara ve üretimlere ev sahipliği yapıyoruz. Atık ya da “artakalan”la ve ihtimalleriyle uğraşan, dünyanın içinde bulunduğu sorunları kendine dert etmiş, sorumlulukla üreten sanatçılar ve tasarımcılar KTSM’de mekânı yaşatıyor.
KTSM’nin projelerinde sosyal faydayı önceliklendirdiğini biliyoruz. Neden önemli ve neler bunlar?
Bugün iklim krizinin tetiklediği artan sıcaklıklar, kuraklık, sel, yangın gibi insan eliyle yaratılan ve artan felaketler bir yandan, derinleşen ve küreselleşen ekonomik/sosyal eşitsizlikler ve adaletsizlikler diğer yandan hepimizin canını yakıyor. Bu sorunlar karşısında kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak yeni iş modellerine, disiplinlerarası iş birliklerine ve daha da önemlisi sosyal fayda odaklı girişimlere ihtiyaç giderek artıyor.
Kale Grubu’nun mayasında süreklilik ve tutarlılık arz eden insan odaklılık ve sosyal fayda/ortak değer yaratma anlayışı var. Her zaman pozitif etki yaratan döngüsel projelere yatırım yapmaya öncelik verdik. Bugün pandeminin de tetiklemesiyle herkes sosyal fayda yaratmaktan, ‘amaç odaklı çalışmaktan’ söz eder oldu. Ama biz bu farkındalığa çok önceden erişmiş bir grubuz. Tüm çalışanlarımız, çözüm ortaklarımız, paydaşlarımızla bu anlam ile uyumlu şekilde iş yapıyoruz. İşimize değer katmak için Zeynep Bodur Okyay’ın hep dediği gibi “sorundan değil, sorumluluktan besleniyoruz”.
KTSM Kütüphane
Vizyonunuz dahilinde Pınar Akkurt ile de ileri dönüşüm alanında çalışmalar yapmıştınız. #iyibakdünyana kapsamında anahtar kelimeler kullansanız bu kelimeler neler olurdu?
İş birliği, disiplinlerarası üretim, paylaşım.
KTSM’nin en önemli misyonların biri de ilham ya da fikir vermenin yanı sıra harekete geçmek ve harekete geçmek için motive etmek. Bundan sonra planlarınız arasında neler bulunuyor?
Küresel sorunların büyüklüğü karşısında artık kaybedecek bir dakikamız bile yok! Ataletten silkinerek, hemen harekete geçmeliyiz. Gerek bireyler gerek şirketler gerekse toplum olarak… Hiç kimsenin de süper kahramanlığa soyunması gerekmiyor. Küçük değişimler bir araya gelerek büyük bir dönüşüm sağlayabilir. Biz buna inandık ve “İyi Bak Dünyana” hareketini başlattık. Değişimi kendimizden, kapımızın önünden, yakın çevremizden başlatıyoruz. “Biz yapmazsak, kim yapacak?” sorusunun en kıymetli ve geçerli soru olduğu fikriyle harekete geçiyoruz. Bu, herkesi değişmeye, dönüşmeye davet eden bir çağrı. Üretimlerimiz de hep bu yaklaşımın bir yansıması.
Biz dünyanın sanat ve tasarımla daha iyi bir yer olacağına inanıyoruz. Ve bu amaçla çalışan sanat ve tasarımcılara alan açıyoruz. O yüzden KTSM, “İyi Bak Dünyana” hareketinin lokomotifi. Her bir sergide/projede amacımız sosyal fayda yaratan bir fikrin savunuculuğunu yapmak, dünyamıza iyi bakmak için her bireyin kendi etki alanı içerisinde adım atmasını cesaretlendirmek, sanat ve tasarımı hayatın merkezine yerleştirmek.
Comments