Beykoz Kundura’nın Ağustos ajandasında, İstanbulluları yıldızların altında ve Boğaz’ın kıyısında film izlemeye davet eden Bir Yaz Gecesi Festivali var. Kundura Sinema ile Kundura Sahne’nin birlikteliğinde ve Beykoz Kundura’nın Kültür ve Sanat Direktörü S. Buse Yıldırım’ın küratörlüğünde yedi yıldır düzenlenen festival 4-20 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek
Alain Delon’un Tom Ripley rolünde olduğu gerilim klasiği Kızgın Güneş (Plein Soleil, 1960)
Film ve müziğin uyumlu birlikteliğinden ilhâmla hazırlanan festivalin Restore Klasikler programı bu yıl, unutulmaz film müziklerinin yaratıcısı Nino Rota’ya odaklanıyor ve İtalyan bestecinin müziklerini yaptığı beş klasik filmi, restore edilmiş kopyalarıyla yeniden seyirciyle buluşturuyor.
Francis Ford Coppola’nın epik üçlemesi The Godfather'nn ilk iki filmiyle yer alacağı programda, Federico Fellini’nin La Dolce Vita, (1960) ve 8½ (1963) adlı filmleri ve Alain Delon’u Tom Ripley rolünde izleyeceğimiz gerilim klasiği Kızgın Güneş (Plein Soleil, 1960) de gösterilecek.
Elif Rongen-Kaynakçı’nın küratörlüğünde hazırlanan Canlı Müzik Eşliğinde Sessiz Film programında ise, yaklaşık 100 yıl öncesinden sirk temalı filmler, usta müzisyenlerin canlı performansları eşliğinde gösterilecek. Programın açılışı 11 Ağustos’ta, Alman sessiz film virtüözü ve davul sanatçısı Frank Bockius ile olacak ve sanatçı, Les six soeurs Dainef (1902) ve The Great Circus Catastrophe - Fire, (1912) da aralarında olduğu sirk temalı filmlere müzik yapacak. 12 Ağustos Cumartesi akşamı, Tod Browning’in yönettiği 1927 tarihli kült korku filmi The Unknown, restorasyon harikası kopyasıyla Türkiye’de ilk kez Bir Yaz Gecesi Festivali’nde gösterilecek ve filme, usta saksafoncu, şarkıcı, söz yazarı ve prodüktör Korhan Futacı eşlik edecek. 13 Ağustos Pazar akşamı ise, müzikleri sınırları aşan elektro-akustik üçlüsü Islandman sahnede olacak ve caz efsanesi davulcu Okay Temiz’in de konuk sanatçı olacağı gecede, Max Linder klasiği King of the Circus'a (1924) birlikte eşlik edecekler.
13 Ağustos Pazar akşamı ise, müzikleri sınırları aşan elektro-akustik üçlüsü Islandman sahnede olacak
Gösterimlerin 21:00’de başlayacağı festivalde kapı açılışı, Cuma günleri 19:00’da, Cumartesi ve Pazar günleri 18:00’de gerçekleşecek. Gösterim öncesi ve sonrasında DJ performanslarını da yakalayabileceğiniz festivalde gösterim günleri, özel aracıyla gelecek misafirler için otopark hizmeti ücretsiz sağlanırken; Beşiktaş-Beykoz Kundura arasında ulaşımı sağlayacak Festival Teknesi, bu yıl da ücretsiz olacak. Bir Yaz Gecesi Festivali’nden detaylar ve biletler beykozkundura.com’da.
Tarih&Saat: 4-20 Ağustos, Cuma-Cumartesi-Pazar günleri / 21:00
Biletler: 150 TL (#KunduraGenç), Tam 350 TL & 450 TL (Dört ve daha fazla bilet alımında %20 İndirim) - beykozkundura.com
Tod Browning’in yönettiği 1927 tarihli kült korku filmi The Unknown
Sessiz filme müzik atölyesi
Bir Yaz Gecesi Festivali kapsamında İstanbul’a gelecek Alman sessiz film virtüözü ve davul sanatçısı Frank Bockius, festivale özel bir atölye de verecek. Bockius’un sessiz filme müzik yapmanın inceliklerini öğreteceği atölye, film müziğine meraklı genç müzisyenlere ve doğaçlama tekniklerine hakim caz profesyonellerine yönelik yapılacak. 9-11 Ağustos 2023 tarihlerinde Beykoz Kundura’da ücretsiz gerçekleşecek atölyeye katılanlar, 11 Ağustos gecesi Frank Bockius ile birlikte sahneye çıkma şansı da yakalayacaklar. Başvurular için detaylar beykozkundura.com’da.
Tarih&Saat: 9-11 Ağustos | Başvuru: Ücretsiz - beykozkundura.com
Kundura’nın Hafızası festival boyunca açık
Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma’nın Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın hafızasını tutan “Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” adlı sergisini randevu alarak, Cuma günü ve hafta sonları 14:00-18:00 saatleri arasında ücretsiz gezebilirsiniz. Bir Yaz Gecesi Festivali günlerinde de ziyarete açık olacak sergi, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’i kapsayan zengin bir geçmişe sahip Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın üretim tarihine başka bir perspektiften bakmaya davet ediyor. Fabrika’dan kalan makineler, belgeler ve eski çalışanların ve ailelerinin bağışladığı nesnelerin yer aldığı sergi, 2015’ten beri sürdürülen sözlü tarih görüşmelerini bir araya getirerek, etkileyici yapıların hafızasını canlı tutuyor.
Comments