‘İnternette kedicik videoları paylaşan birine siyasi bir seçimde oy verir misiniz?’
‘Beğenmek, oy vermek değildir?’
Bilişim teknolojilerinin hızla gelişip, bireyler, toplumlar ve kuşaklar arasındaki iletişimin niteliklerinin geri döndürülmez biçimde değiştiği bir dönemde, bir kültürel üretim ve iletişim mecrası olarak kitap, geleneksel önemini yitirmekte. Shumon Basar, Douglas Coupland ve Hans Ulrich Obrist, beraber oluşturdukları The Age of Earthquakes: A Guide to the Extreme Present (Depremler Çağı: Mutlak Şimdi’nin El Kitabı) isimli kitaplarında, Penguin Kitapları’nın klasik form ve ebatına sadık kalıp, her sayfada farklı bir tasarımla ifade bulan ironik, absürt ve sloganik yaklaşımları ile bu yeni çağın çelişki ve açmazlarına işaret ederken, hem kitap formundaki kaçınılmaz dönüşümü hem de bir bilgi aktarım mecrası olarak kitabın vazgeçilmezliğini vurgulamış oluyorlar.
Mart ayında yayımlanan The Age of Earthquakes, ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki süratli gelişmelerle tanımlanan yeni çağa mahsus tuhaflıkları odağına alıyor. Her birimizin akıllı telefon bağımlılığı, sosyal medyada zaman öldürme alışkanlıklarımız, demokratik prensiplerle aşılan geleneksel eşitsizliklerin sonucunda ortaya çıkan yeni denklikler, bireyselleşme, öznellik, kalkınma ve yeni-muhafazakarlık gibi global tartışmaların temel eksenleri birbirine çarpıştırılarak ve birer düğüme dönüştürülerek ele alınıyor.
Geçtiğimiz yıl Salt’ta kendisine has bir biçimde Yaratıcı Yazarlık kursu vermiş olan Shumon Basar ile X Kuşağı romanları ve büyük ebatlı kamusal alan heykelleri ile tanınan Douglas Coupland ve dünyanın en ‘şöhretli’ güncel sanat küratörü Hans Ulrich Obrist’in işbirliği neticesinde ortaya çıkan The Age of Earthquakes, iyi bir kitabın yapması gereken temel şeyi fazlasıyla yapıyor; yanıtlamaktan ziyade soru soruyor! Okuruna yeni çağ iptilalarının ne kadarına maruz kaldığını sorgulatan ve her yeni sayfasında bir öncekindeki yargı ya da bilgiyi sarsan The Age of Earthquakes’in hangi kısmının kim tarafından yazıldığı belli değil. Bu anonim üretim kitabın tamamına hakim. Basar, Coupland ve Obrist’in cümlelerinin yanı sıra, kitapta Liam Gillick’ten Trevor Paglen’a, Hito Steyerl’den Dominique Gonzales Foerster’a dünyanın en tanınmış güncel sanatçılarından alıntılanan eser reprodüksiyonları da var.
Tamamı, tercihen gürültülü ve rüzgarlı bir sahil boyunda en fazla bir buçuk saatte okunup çantaya geri atılabilecek bu 250 sayfalık eser, metin ile görsel sanatların bir araya gelme biçimi açısından da ilgi çekici. Merkezine aldığı hızlı tüketim alışkanlıklarına uygun biçimde, hızla tüketilen bu kitaptaki sanat eserlerinin alıntılanma biçimi, güncel sanatın hızlı bilişim çağında dönüşen bilgi paylaşım formları içinde oynayabileceği rol açısından da neredeyse çığır açıcı.
The Age of Earthquakes, yalnızca düğüm ve yumaklara işaret etmekle, ya da onları tanımlama bilgiçliğine soyunmanın absürtlüğüyle eğlendirmiyor; aynı zamanda yeni kavram ve değerlerle, aşılmaz çelişkiler ya da korkunç açmazlar gibi görünen pek çok akıl karıştırıcı alanı daha anlaşılır kılma teşebbüsünde de bulunuyor. Özellikle demokratik ilkelerden ‘oy verme’ üzerine kitaptaki değiniler, en ilgi çekici olanları. The Age of Earthquakes, ‘İnternette kedicik videoları paylaşan birine siyasi bir seçimde oy verir misiniz?’ diye soruyor, ve birkaç sayfa sonra ekliyor, ‘Beğenmek, oy vermek değildir?’
Bu küçük ve etkileyici kitapta, dünya çapında şöhrete sahip sanatçıların yanı sıra, genç Türk güncel sanatçı Lara Ögel’in de kolajları bulunuyor. Ögel’in eserleri, Basar, Coupland ve Obrist’in şaşırtıcı ve sarsıcı önermelerinin arasında ortaya çıkıp, hem onların sordukları soruları zenginleştiriyor, hem de okura bazı yanıtların ipucunu veriyor.
Comments