top of page
Liana Kuyumcuyan

İkilemin fiziksel temsili


Basse Stittgen ile 2017 yılında başladığı ve hala devam etmekte olan artık kanı değerlendirme amacı güden Blood Related isimli projesi ve dışarı kapalı bir endüstri olan kesimhaneler üzerine konuştuk

☕️ 5 dakikalık okuma

Basse Stittgen

Amsterdam merkezli çalışan ürün tasarımcısı Basse Stittgen, atık ve doğal malzemelerle plastik kullanımına alternatif bulmak üzerine çalışıyor. Özellikle Blood Related isimli -Design Academy Eindhoven, Sosyal Tasarım yüksek lisans bölümü için mezuniyet projesi olarak başladığı- projesi, özellikle gündelik hayatımızda hiç düşünmediğimiz, ilginç bir konuya değiniyor: Et üretmek amacıyla kesilen hayvanlardan artan ve kullanılmayan kan. Basse ile Blood Related projesini ve bu dışarı kapalı üretim biçimiyle nasıl çalıştığını konuştuk.

Projesi nasıl başladı? Araştırman seni bu konuya nasıl getirdi?

Genelde bütün projelerim malzemeye duyduğum merak üzerinden evriliyor. Bu ilgi zamanla bütün aşamaları anlayabilmek için malzemeyi de kendim yapmak istediğimi fark etmemle arttı. Biyo-malzemeler üzerine yaptığım geniş bir araştırma sırasında 1855 yılında Fransa’da icat edilen MDF’nin %85 oranında talaş ve %15 oranında kanla preslendikten sonra el işçiliğiyle detaylandırılarak, sadece üst gelir sınıfından insanların karşılayabileceği fiyatlarda satılan değerli ürünler için kullanıldığını öğrendim. Bugün bizde tiksinme ve iğrenme gibi duygular uyandıran kan gibi bir malzemenin eskiden lüks objelerin üretiminde yapıştırıcı olarak kullanıldığını öğrenmek çok ilgimi çekmişti.

Ve sen de inek kanıyla çalışmaya karar verdin. Peki malzemeyi nereden buluyorsun?

Hollanda’nın doğusunda, küçük çapta çalışan bir ailenin işlettiği mezbahayla işbirliği yapıyorum. Endüstri fazlasıyla içine kapalı olduğu ve çalışanlar dışarıdan gelenlere güvenmediği için bu irtibatı kurmam çok zor oldu.

Projenin bir yanı atık ve biyomalzemelere odaklanırken, diğer yanı hiç düşünmediğimiz ama sayısı çok yüksek olan hayvan kesimine değiniyor. Bu konuyu nasıl ele alıyorsun?

Projenin en büyük tarafı gizli kapılar ardında gerçekleşen bu endüstri gerçeği üzerine farkındalık yaratmak. Bu farkındalık da ilerde daha bilinçli tüketim yapılması için bir adım niteliği taşıyor. İnsanları bu sayılarla karşı karşıya getirmek hoşuma gidiyor, çünkü bu gerçeği yok saymak da çok kolay. Hayvan kesimi üzerine verilen datalar kağıt veya ekran üzerinde gördüğümüz rakamlardan ibaret. Bu datayı kullanılmayan inek kanıyla üretilmiş bloklar üzerine kazımakla, bu sayıları gerçekten ait olduğu anlamla, fiziksel olarak bir araya getirmeyi amaçlıyorum.

Mezbahalarla işbirliği yapmak nasıldı? Böyle bir üretim şeklini yakından takip etmek seni ve üretim şeklini nasıl etkiledi?

Bir hayvanın ölümüne şahit olmak, projenin en kritik ve ağır basamağıydı.

Beğensem de beğenmesem de, bu projeyi yapmak -ne kadar aramdaki mesafeyi korumaya çalışsam da- beni bu endüstrinin bir parçası haline getiriyor. Bu mesafeyi korumak adına ürünlerim satılık değiller. Bu nedenle de canlı bir hayvanın yemeğe dönüşünü çiftlikten mezbahaya dek takip etmem gerekti.

Basse Stittgen, Blood Related

O halde ürünlerin gündelik hayatta kullanılmasını planlamadın?

Evet, bu objeler sadece olabilecekleri ürünlerin birer referansı. Kullanılabilir ürünler yapmak anlattığım hikâyenin üzerindeki dikkati dağıtırdı. Bu objeleri satmaya kalkarsam da endüstriyle aramda kurmaya çalıştığım mesafeyi kaybederdim. Ayrıca, proje atık sorununu işaret edecek şekilde geniş olarak düşünülebilse de, aslında hayvan kesimi endüstrisinin tek sorunu atık değil, bu nedenle tüketiciyi direkt olarak bir yerleştirmeyle karşı karşıya getirmeyi amaçladım.

Bu objeler dışında, projenin bir diğer ilginç kolu ineklerin kalp atışlarını kaydettiğin ve yine kanla ürettiğin plaklar. Bu fikir nereden geldi? Sence ses, duygu yaratma konusuna farklı bir aşama mı katıyor?

Kan aslında aynı zamanda hem yaşam hem de ölümü temsil edebilecek tek malzeme. Kalp atışını -yaşamın sembolü- ölü bir hayvanın kanından yapılan bir objeye koymak bu ikilemin fiziksel temsiline dönüşüyor. Bence sesle tetiklenen duygular çok öznel, bir kalp atışı dinlemek çok samimi bir duygu, yani izleyici ve inek arasında bir yakınlık kuruyor, çiftlik hayvanları olarak etiketlenen canlılarla hiç girmediğimiz bir ilişki...

Basse Stittgen, Record

Araştırma ve üretim süreçlerinde neler hissettin?

Mezbahaya gitmeden önce korku ve stres, malzeme araştırması sırasında rahatlama ve heyecan duydum. Belki kendi tüketim alışkanlıklarımı düşündükçe biraz tiksinme... Farklı zamanlarda farklı birçok duygu hissettiğimi söyleyebilirim, ancak bu duyguları ürünlere yansıtmamaya çalıştım çünkü aslında bu kişisel bir proje değil.

Proje üzerine bugün neler hissediyorsun, geriye baktığında değişen şeyler neler?

Proje hakkında hala aynı duyguları hissediyorum, ancak projeyle çalışma biçimimde farklar oluştu, bunun da doğal bir gelişme olduğunu düşünüyorum. İlk başta en çok odaklandığım noktalar malzemeyi geliştirmek ve yeni özelliklerini keşfetmekti, daha sonra asıl soru, bu malzemeyi amacımı en iyi gösterecek şekilde nasıl sunacağımı bulmaktı.

Comments


bottom of page