Kasia Fudakowski heykel ve enstalasyonlarında farklı malzemeleri kullanmayı seven bir sanatçı. 15. İstanbul Bienali için ürettiği Süreklisiz Süreklilik adlı eser de sanatçının kendi deyimiyle malzemeyle karşı duyduğu bu ‘doyumsuzluğun’ bir sonucu olarak ortaya çıkmış. Fudakowski, yan yana getirdiği 11 tane panelin her birinde farklı bir materyal kullanarak belirli kültürel ve mekânsal referansları olan hikayeler anlatıyor. Paneller üzerine mizahı bir estetikle işlenmiş Polonya kırsalında bulunan süs çitleri, İstanbul’dan edinilmiş endüstri kesmeleri veya yatay şekilde birleştirilmiş süpürgeleri süreklilikleri içinde okumak da mümkün, her birini farklı bir hikaye olarak da. Nasıl ele alırsak alalım, Kasia Fudakowski, bilinçli bir uyumsuzluk içinde tasarladığı bu panellerde bize tutarlı bir anlatı vaat etmektense farklı alemlerden gelmiş bu öğelerin aralarındaki ahengi resmediyor. Cinsiyet stereotipilerinin, klişelerin, kimliklerin, ve geleneklerin gözümüzün önünden bir masal şeridi halinde aktığı Süreklisiz Süreklilik’i Fudakowski su sözlerle ifade ediyor:
Fotoğraf: Nora Tataryan
“Aslında benim işim bir grup içinde nasıl birey olunabileceğiyle alakalı. Yani nasıl başka şeylerle bir arada durursunuz ama hala kendiniz olmaya devam edersiniz bununla ilgileniyorum. Panellerde gördükleriniz belli durumların, mekanların imitasyonu ve biraz hatıralarımızı (screen memory) aldırıyorlar. Hepsi farklı, ama bir şekilde birbirlerini takip ediyorlar. Klişe bir laf vardır ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisindir’ diye, ben de biraz oradan hareket ediyorum aslında, bu gördüğünüz iş değişim, devinim ve süreklilik hakkında.”
Kasia Fudakowski bu eserini, yeni paneller ekleyerek, hayatı boyunca sürdüreceği bir projeye dönüştürmek istiyor. Bu anlamda sanatçının günlüğünden sayfalan olarak da okuyabileceğimiz bu eser, Fudakowski yeni hatıralar ekledikçe yaşamaya devam edecek. Süreklisiz Süreklilik İstanbul Bienali boyunca Galata Rum İlkokulu’nda ziyaret edilebilir.
Comments