top of page
Evrim Altuğ

Kuzguncuk'tan bir renk ve yorum demeti


Claire Arkas'ın IMOGA Art Space'de 25 Kasım'da sona erecek sergisi, farklı konu ve teknikleri buluşturan bir renk ve yorum demetini andırıyor. On birinci kişisel sergisiyle Arkas'ın yapıtları arasında en çok dikkat çekenleri ise, dışavurumcu lezzetteki havuz yansımaları ve baskı resimleri. Cam/Can Kırıkları başlıklı sergiyi Evrim Altuğ değerlendirdi

Claire Arkas, Melankoli, Tuval üzeri akrilik, 70 x 90 cm

İstanbul Kuzguncuk'ta Eda Tekcan tarafından idare edilen IMOGA Art Space, 25 Kasım'a dek ressam Claire Arkas'ın Cam/Can Kırıkları sergisine kapılarını açtı. 1978 doğumlu Arkas, 1997-99 arası İsviçre Sierre'deki École cantonale d'arts du Valais'nin hazırlık bölümündeki eğitiminin ardından, 2000-03 arasında ise Paris'te, École nationale supérieure des Beaux-Arts'daki eğitimini sürdürmüş. Resim, gravür ve taş baskı üzerine yoğunlaşan sanatçı, bugüne değin biri yurt dışı, dördü İzmir çıkışlı olmak üzere, Ankara ve İstanbul da dahil, toplam on sergi açmış.

Arkas'ın, Süleyman Saim Tekcan tarafından Üsküdar Ünalan'da kurulmuş olan IMOGA (İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi) bünyesindeki ikinci mekânda açtığı sergisine, Halilhan Dostal'ın sözleriyle bir katalog da refakat ediyor. Claire Arkas'ın resimleri, izlenimci ve dışavurumcu bir tavrın ürünü olarak, gündelik yaşamın hem özel, hem kamusal yüzünü, içe ve dışadönük kompozisyonlarla türlü suretlere bırakıyor.

Claire Arkas, Havuzda Yansımalar, Tuval üzeri yağlıboya, 70 x 80 cm

Açılışı büyük ilgiyle karşılanan iki katlı mekândaki sergi üzerine söyleştiğimiz ressam, 'paleti bir fotoğraf makinesi gibi rahat kullanıp kullanmadığı' yönündeki merakımızı, fotoğraf çıkışlı olmamak kaydı ile, "izlenimci tavrın kendi içinde meditatif bir potansiyel barındırdığı" yorumu ile gideriyor. Bu sürecin büyük bir yoğunlaşma ve uzun bir gözlem süreci gerektirdiğinin altını çizen ressam Claire, ortaya çıkan eğilimlerin de bu etkileşimin birer sonucu olduğu kanısında olduğunu aktarıyor. Seçtiği konuları rastlantısal olarak tespit etmekten çekinmeyen sanatçı, bu süreçte bazen seriler de ürettiğine dikkati çekerek, konunun önemli olduğunu ve kendisini yansıtabilmesi açısından, duyarlı olduğu konulara yoğunlaştığını paylaşıyor. Yansımalar, kırılgan yapılara daha çok ilgi duyduğunu söyleyen Claire Arkas'ın son üç yıla yakın süredir ürettiği eserlerini buluşturan sergisi, bu yönüyle 2017-18 tarihli ve türlü teknik ile ebattaki, turkuvaz rengi ve ruhu adına da güncel bir yaklaşım ve sınav niteliğindeki Havuzdan Yansımalar serisi ile, karakteristik bir biçim alıyor.

Claire Arkas, Şiir Okuyan Genç Kız, Tuval üzeri yağlıboya, 130 x 95 cm

Claire Arkas, Geçmişten Yansımalar, Hatıra Albümü, Tuval üzeri yağlıboya, 70 x 90 cm

IMOGA'daki sergi bunun yanı sıra, Şiir Okuyan Genç Kız, Melankoli ve Geçmişten Yansımalar başlıklı kimi figüratif dışavurumcu yapıtların da yuvası halini alıyor. Ancak ressam, standart 'güzel' manzaralar eşliğinde, kentin hayhuyuna da gözlemde ve yorumda bulunmadan edemiyor. Nitekim taş baskı ve füzen işleriyle de dikkat çeken ressam ve eserleri hakkındaki metninde, Dostal da şu tespitte bulunuyor: "Arkas, yapıtlarında biçem olarak kimi zaman 'simgeci', kimi zamansa 'dışavurumcu' bir tavır sergilese de, gerçek bir romantiktir. Ve bu duyumsamayı, kimi zaman çarpık kentleşmeyi yansıtan tuvallerde (Zorlu Center), kimi zaman modele dayalı yalnızlık ve bağlamında arayışı temsil eden figüratif yüzeylerde (Melankoli-Geçmişten Yansımalar), kimi zamansa bir pervaz ya da kapı ardından kurguladığı, dışa yönelik betimlemelerde veya havuz temalı parçalı işlerinde (Havuzda Yansımalar) somutlaştırır."

Claire Arkas, Zorlu Center, Tuval üzeri akrilik, 100 x 80 cm

Kariyeri boyunca birçok sanatçıyı severek izlediğini belirten Claire Arkas, zaman zaman bu isimlere duyduğu yakınlığı da gizlemiyor. İstanbul Tophane'de 65 bin kişiyi aşkın ziyaretçiyi çeken Post-Empresyonizm sergisinin kapanış günlerinde bir araya geldiğimiz sanatçı bu yönüyle 2010'da Paris'te hayata veda eden ressam Leonardo Cremonini'yi yâd ederken, baskı resme olan ilgisini de şöyle açıklıyor: “Kalemim her zaman daha kuvvetli oldu. Baskıda kendimi daha iyi ifade ettiğimi gördükten sonra boyaya geçtim. Bazı konuları baskı ile daha iyi ifade ediyorum ama bazısında tuvale yansıyorum." Baskıları Uzakdoğu, bilhassa Japon sanatında da ilgiyle izlediğini söyleyen sanatçı, canlı modelden çalıştığını belirtirken, her şeyi kurguladığını ve tüm elemanların belli bir kaygıyla resimdeki yerini aldığına değiniyor.

Claire Arkas, Ulus'tan İstanbul, Tuval üzeri yağlıboya, 90 x 90 cm

Sergisinin odak noktasını teşkil eden havuz yansımaları hakkında da konuştuğumuz Arkas, başta suluboya ile bu çalışmaya giriştiğini, ancak daha sonra bunun ilerlediğini ve kendisini cezbettiğini söyleyerek, yansımaların sürekli değişken oluşunun bunda etkili olduğunu belirtiyor. Bunu parçalı yapısı sebebiyle zengin bir malzeme olarak gördüğünü aktaran Claire Arkas, seçtiği renklerin tercihi üzerine ise, bunda duygularının ve 'gördüklerinin' daha büyük etkisi olduğundan söz ediyor.

Bugün izlenimci tarzda çok fazla üretim de olmadığının farkında olduğunu söyleyen Arkas, bununla birlikte, kendi resmini salt izlenimci bulmuyor ve içinde dışavurumcu bir duruş bulunduğunu da aktarıyor. Sanatçı, bu serginin ardından ise sanatına devam edeceğini, daha yapısal konulara döneceğini, zira seçtiği konuların sürekli ve dönüşümlü biçimde gündeme geldiğini belirtiyor.

Claire Arkas, Kar, Gündüz Vakti, Kağıt üzeri karışık teknik, 90 x 70 cm

Comments


bottom of page