Muzlu kitap - Onur Serdar ve Murat Alat söyleşisi
- Barış Acar & Alp Doğu Eser
- 11 dakika önce
- 2 dakikada okunur
İki sanat tarihçisi, Barış Acar ve Alp Doğu Eser, Karşı-konuşmalar isimli video serilerinin yeni bölümünde Bir Muz Bazen Sadece Bir Muzdur ve Tersi de Aynı Şekilde Geçerlidir kitabının yazarlarından Onur Serdar ve Murat Alat ile konuşuyor
Livera Yayınevi'nin henüz adı konmamış Hücum Yayınlar dizisinden çıkan Bir Muz Bazen Sadece Bir Muzdur ve Tersi de Aynı Şekilde Geçerlidir kitabımızın son söyleşisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan ve sonrasındaki eylemlere katılan pek çok kişinin tutuklanmasıyla devam eden direniş sürecinde zorunlu olarak sanat ve direniş ilişkisine odaklandı.
Sanat-direniş ilişkisine dair tartışma bir çok farklı boyutta açılmaya teşne. Her boyutunda da başka çetrefil konular köşe başını tutmuş gibi. Biz de bir köşesinden niyetlendiğimiz tartışmanın terimlerinin ikincisinden yola çıkalım burada: Direniş. Onu da şu ya da bu olaya/ olguya “karşı direniş”e özgülemektense kavramın kendi içeriminden yola çıkarak düşünmeye çalışalım: “direnç” (resistance) boyutundan ölçelim.
Nedir direnç?
En basitten, en temelden giderek fizikte “direnç”ten yola çıkmayı yeğliyorum burada.
Bir elektrik devresinde akım akışına karşı oluşan etkidir direnç. 1827 yılında Georg Simon Ohm’un çok basit deneyleri sonucunda bulunmuştur. Ohm, içinden elektrik akımı geçirdiği telin uzunluğunu, kalınlığını ve telin tipini değiştirerek ölçümler yapar ve elektrik akımının her seferinde farklı bir hıza sahip olduğunu fark eder. Bunu, her maddenin farklı bir direnci olduğu teorisiyle destekler.
Ez cümle, her madde direnç gösterir; bazıları daha fazla gösterir.
Sosyal bir olgu olarak sanat bu dirençlerin başındadır. Ana akım ne derse desin, sanat aksi yönü gösteren bir ok gibi durur. Bu yönüyle aslında içinde bulunduğu devreyi kontrol eder. Elektrik enerjisini ısı enerjisine çevirme prensibine dayalı en basit devrelerde bunun anlamını görebiliriz.
Sanat, toplumsal hiyerarşinin yasaları uyarınca kurulmuş devrede maddenin direnişini temsil eder. Toplumun yasası kendini ne kadar haklı görürse görsün maddenin yasası daha güçlüdür. Kontrolü o sağlar. Uzun süremler içinde baktığınızda bu böyledir.
Sanat, direniştir.
Meşhur Ohm Yasası (V=I.R) bize kapalı bir devredeki gerilimin, oradaki akımla direncin çarpımına eşit olduğunu söyler. Bir başka deyişle akımı, gerilimi dirence bölerek bulursunuz.
Sanat, toplumun içinde toplumun akışının aksi yönünde çalışarak yeni olanaklar ortaya çıkartır. Devre aşırı yüklenirse bir sigorta gibi çalışarak ona kısa devre yaptırır. Sokaktaki direnişin sanatla birleşmesinin nedeni bu kısa devre mantığında bulunabilir.
Bir Muz Bazen Sadece Bir Muzdur ve Tersi de Aynı Şekilde Geçerlidir kitabımızın son söyleşisinde Murat Alat ve Onur Serdar, çağdaş sanatın mantığını politik sanat ve toplumsal hareketlerin yapısına doğru sürdüler. Büyük bir başlığın küçük dipnotları olarak sözlerimizin izleyenlerin üreteceği yeni olanaklarla çeşitlenmesi umuduyla.

Bir Muz Bazen Sadece Bir Muzdur ve Tersi de Aynı Şekilde Geçerlidir ile ilgili detaylı bilgi için: https://liverayayinevi.com/urun/bir-muz-bazen-sadece-bir-muzdur
Comments