Şişli Belediyesi'nin Nâzım Hikmet'in 123. yaşına özel hazırladığı yazarın hayatında önemli bir yer tutan Şişli'deki günlerine odaklanan Şişli'de Bir Nâzım yayımlandı
Şişli'de Bir Nâzım kitabının ön kapağı
Şişli'de Bir Nâzım, Nâzım Hikmet'in hayatının önemli bir bölümünü geçirdiği Şişli'deki yaşantısının izlerinden ilham alıyor. Çocukluk ve ilk gençlik döneminde ailesiyle Nişantaşı’nda yaşayan şairin bu bölgede geçirdiği günleri kitapta kronolojik ve detaylı bir şekilde irdeleniyor. Proje tasarımını Dündar Hızal'ın üstlendiği, editörlüğünü Sibel Oral ve Veysel Saltanoğlu'nun yaptığı kitapta Uğur Aktaş, Bahriye Çeri, Gökhan Akçura ve Sevdagül Kasap gibi isimlerin Nazım Hikmet'in Şişli'de geçirdiği farklı dönemlere odaklanan makaleleri bulunuyor.
Nâzım Hikmet'in doğum günü olan 15 Ocak'ta okurlarla buluşacak Şişli'de Bir Nâzım kitabı aynı gün Şişli Belediyesi ve Nâzım Hikmet Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilecek bir etkinlikle Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda kutlanacak.
Bir yazarın yaşamına tanıklık eden mekânlar
Solda: Nazım Hikmet'in İlkokulu Fehim Paşa Konağı Sağda: Nişantaşı Sultanisi ve Nâzım Hikmet'e ait varakalar
Alman Mavileri olarak isimlendirilen haritalar üzerinden yeri ilk kez bu kitapla tespit edilen Nişantaşı Sultanisi’nde öğrenim görerek başladığı Şişli hayatının yanı sıra 1930’ların başında Nişantaşı’ndaki İpek Film Stüdyosu’nda geçirdiği yılları Nâzım Hikmet’in günlük yaşamıyla birlikte dönemin kültürel ve toplumsal dinamikleriyle harmanlamasına dikkat çeken kitap hem bir yazarın dönem tanıklığını hem de bir bölgenin tarihini yeniden gözler önüne seriyor. O tarihlerde Nişantaşı, modern İstanbul’un entelektüel ve estetik merkezi olarak yükselirken şaire de ev sahipliği yapıyor. Şairin özellikle Valikonağı Caddesi’ndeki uğrak noktaları ve eşi Piraye ile paylaştığı evin de yeri ilk kez tespit edilmiş, şairin üretkenliğinin yaşandığı mekânlar olarak göze çarpıyor.
Şişli'de Bir Çocuk bölümüyle şairin ilk yılları ile açılan kitap 1914 yılında, 12 yaşındayken okumak için geldiği Nişantaşı'nın aynı zamanda tarihsel bulgularını da okurlarla buluşturuyor. O dönem konaklar semti olarak Osmanlı’nın Batı’ya dönük, gelişmekte olan bir semti durumunda olsa da yaklaşan savaş ve dönemin yoksulluğunun hissedildiği semtte büyük bir şairin ilk heyecanları da görülüyor. Akabinde Nâzım Hikmet’in yaşadığı evlerin izini süren kitap Kadıköy ve çevresinden sonra kısa sürelerle Cihangir, Gümüşsuyu’nda oturmuşsa da en çok yaşadığı Nişantaşı'ndaki evleri ve şairin uğrak mekanlarını inceliyor. Ardından Nazım Hikmet'in pek bilinmeyen bir yönü olan sinemacılığına ışık tutan kitapta Nişantaşı'ndaki İpek Film yılları irdelenirken son olarak ise şairin şiirine ilham veren Şişli'yi görüyoruz.
Dostoyevski St. Petersburg, Joyce Dublin, Kafka ise Prag denildiğinde akıllara gelir. Nâzım Hikmet de İstanbul'u dünyanın tüm köşelerine taşımıştır. Şişli ise onu İstanbul'unun ve hayatının en önemli duraklarından biridir. İstanbul'un edebiyat kalbi olma niteliğini günümüzde de sürdüren Şişli'nin, Nâzım Hikmet bu muhitteyken Şişli'de nasıl bir çerçevenin var olduğunu anlayacağınız bu kitap bir başlangıç niteliğinde. Nâzım'ın çocukluğunda eğitim aldığı sultani buradadır. Piraye ile evlenip kurduğu yuva Valikonağı üç numara Selçuk Apartmanı'ndadır. Sinemacı ve senarist olarak çalıştığı İpek Film Stüdyosu Şişli'de yer alır. Şişli'yi o kadar iyi tanır ki, takma isimle yazdığı Lüküs Hayat Operati'nde geçen "Şişli'de Bir Apartman" ifadesi tüm Türkiye'nin diline pelesenk olmuştur. Nâzım Hikmet'le aynı semtin sokaklarını arşınlamış ve İstanbul'u dünyanın bütün dillerine ulaştırmış bir diğer edebiyatçı Orhan Pamuk, babası Gündüz Pamuk'un, Nâzım Hikmet'i Nişantaşı sokaklarında gördüğünü söyler. İstanbul'u ve kültürünü dünyaya duyuran büyük ustaya İstanbul'un kalbinden bir selam vermek istedik.
- Arka kapak yazısından
Comments