top of page
Ayşe Draz

On soruluk sohbetler: Denis Podalydès

28. İstanbul Tiyatro Festivali’nin uluslararası sanatçılarıyla yaptığımız söyleşi dizisine 2 ve 3 Kasım'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde gösterimleri gerçekleşen ve Tiago Rodrigues’in yazıp yönettiği, Comédie-Française oyuncularının yer aldığı Hekabe, Hekabe Değil oyununun kadrosundan Denis Podalydès ile devam ediyoruz


Röportaj: Ayşe Draz


Denis Podalydes


28. İstanbul Tiyatro Festivali bu sene ilk kez Mehmet Birkiye küratörlüğünde ve en azından uluslararası seçkisi bakımından geçen senelere göre daha dar kapsamlı bir programla gerçekleşiyor. Hekabe, Hekabe Değil’in de bu seçkinin en iyi işlerinden biri olduğu kesin. 2023 yılından itibaren Avignon Festivali’nin de direktörlüğünü üstlenmiş olan Portekizli tiyatro yazarı ve yönetmeni Tiago Rodrigues çağdaş tiyatro alanında politik ve kişisel olanı iç içe geçiren yaklaşımıyla biliniyor. Rodrigues’in yazıp yönettiği ve bu seneki Avignon Festivali’nde prömiyer yapan Hekabe, Hekabe Değil ise sanatçının dünyanın en köklü tiyatro topluluklarından biri olan ve kökleri Molière’e kadar uzanan Comédie-Française ile çalışarak ortaya çıkardığı bir yapıt. Euripides’in trajedisiyle gerçek hayattan alınmış güncel bir hikâyeyi iç içe işleyen Hekabe, Hekabe Değil, kraliçe Hekabe ve günümüzde bir anne olan Nadia karakterleri üzerinden adalet ve intikam kavramlarını sorguluyor. Mehmet Kerem Özel’in tespit ettiği gibi yapıt biraz “formül bir oyun” niteliğine sahip olsa da Comédie-Française oyuncularının ustalıklı ve içten performansları, dil bariyerine rağmen, seyircisini katmanlı bir duygu yolculuğuna çıkarıyor. Comédie-Française’in bu yapıtta sahne alan oyuncu ekibinden Denis Podalydes’e sizler için sorularımızı yönelttik.


Hekabe, Hekabe Değil. Fotoğraf: Fatih Yılmaz


Sizce tiyatronun özü nedir?

Etten kemikten insanların, etten kemikten başka insanların önünde performans sergilemeleri. İnsanlığın kendi önünde kendini ifade ediyor ve performans sergiliyor olması.

 

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?

Sanatın aynı bir ayna gibi yansıtıcı bir güce sahip olduğunu düşünüyorum ve bu yansıtılan görüntünün başka insanlara şeyleri, dünyayı veya sanatın kendisini dönüştürme fikrini verebileceğine inanıyorum. Sanatın, eğer o şey sanatsa, her zaman dönüştürücü olduğunu söyleyebiliriz.


Hekabe, Hekabe Değil. Fotoğraf: Fatih Yılmaz


Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenirsiniz, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu? 

Rüyalar bazen etkili oluyor ama bu her zaman küçük bir katkı kadar kalıyor. Rüyanın kalbinde genellikle görkemli bir fikir yatar. Uyandığınızda boştur, ondan hiçbir şey kalmamıştır. Ama arzuyu canlandırır, enerji verir, her şeyi sarsar. Benim ilham kaynaklarım ise genellikle müzikten, resimden, tiyatrodan, filmden ve edebiyattan geliyor. Esasen sanattan. Bir bale, bir dans, bir fotoğraf ve hatta bir imge de olabilir bu. Genellikle ilham kaynaklarım çok karışık, çok dağınık ve değişken. Fikirlerin çağrışımları, kesişmeler, eski gösterilerin anıları ve hayaletleri, karşılaşmalar, bir aktör veya aktris kendi başına bir kaynak olabilir.

 

Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz? 

Yalnızca halihazırda bir başlığı olan oyunlar yönettim, hiçbir zaman bir başlık bulmam gerekmedi. Oysa bir kitap örneğinde bu çok değişken, son anda gerçekleşebilir.

 

Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?

Şüphesiz yönetmen Giorgio Strehler. Kendi kendime dedim ki: Asla bundan daha güzel bir şey yapamayacağım ve yine de yapmak istediğim şey bu. Biraz cesaret kırıcıydı. Onun yaptığı, gördüğüm her şey beni etkiledi, dönüştürdü. Rus Piotr Fomenko'dan doğrudan etkilendim.

Sonra öğretmenim olan Jean-Pierre Vincent ve üç gösteri yaptığım Jacques Lassalle vardı.

Ve iki gösteri yaptığım Thomas Ostermeier. Ayrıca, meslektaşlarım arasında birlikte çalıştığımız için beni etkileyen iki kişi Emmanuel Bourdieu ve Eric Ruf'tu.

 

Dünyanın mevcut durumunu değerlendirdiğinizde, bir sanatçı olarak sizin için en önemli ve acil konu nedir?  

Sadece bir sanatçı olarak değil, yanıtım dünyayı kurtarmak. Ayrıca şunu da söyleyebilirim: Gazze'de barışı sağlamak.

 

Tiago Rodrigues ile iş birliğinizin doğasını biraz açabilir misiniz?

Oyuncularına güvenen ve onlara güven veren bir yönetmen ile oyuncusu arasındaki klasik bir iş birliği. Mutlu bir karşılaşma, verimli ve neşeli bir çalışma, heyecan verici ve benzersiz bir deneyim. Bir ömürde önemi sayılacaklardan biri. Tiago harika bir sanatçı.

 

Yunan mitolojik figürü Hekabe’nin bu yapıt içinde anlamı nedir?

Hekabe her şeyini kaybetmiş ve sadece kendi için değil, insanlık için de adalet arayan bir figür. Tiago’nun yapıtında ise Hekabe rolünü prova eden oyuncu Nadia, otistik oğlu için adalet arıyor.


Hekabe, Hekabe Değil. Fotoğraf: Fatih Yılmaz


Tiago Rodigues'in Hekabe yorumu hangi güncel toplumsal soruları veya sorunları irdeliyor?

İstismarı, hastaneleri ve devletin ihmal ettiği ya da işletmeye dönüştürdüğü tüm bakım kurumlarını, zayıfları nasıl koruyacağımızı bilip bilmediğimizi, refah devleti fikrinin ta kendisini, iktidar karşısında adaleti, adaleti dağıtmayı, tazminat almaktan asla vazgeçmemeyi, şikayette bulunmayı, birinin şikayetini duymayı ve onu dinlemeyi...

 

İstanbul seyircisine söylemek istediğiniz özel bir şey var mı?

Sizleri tanımak istiyorum. Bu ülke hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Türkiye’yi, dünyanın en önemli yazarlarından biri olan ve kendi tarzında İstanbul'u, sahip olduğu tarihi kadar güzel kılmaya ve evrensel bir şehir yapmaya yardımcı olan Orhan Pamuk sayesinde tanıyorum.

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page