Bu yıl dördüncü edisyonu gerçekleşen İstanbul Fringe Festival'in uluslararası sanatçılarıyla yaptığımız söyleşi dizisinin sonuncusunda, kendilerini "performans grubu" olarak tanımlayan ve festivalde çok beğenilip ek konserler de vermiş olan LaPiratesse adlı canlı müzik grubunun baş vokalisti Inez Wolters'i konuk ediyoruz
Röportaj: Ayşe Draz & Mehmet Kerem Özel
La Piratesse & Claroscuro Concert Extravagant @ Concertzaal Tilburg, Fotoğraf: Chris Heijmans
Türkiye’den ve dünyadan tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde üretilen alternatif işlerin yanı sıra atölyelerin, konuşmaların, partilerin yer aldığı ve bu yıl tekrar tamamen fiziksel olarak 17-24 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Istanbul Fringe Festival programının açılış akşamının konuğu LaPiratesse idi. David Bowie’nin farklı karakterlerinden, Benjamin Clementine’in yoğunluğundan ve Sigur Rós’un gerçeküstü büyüsünden etkilenen LaPiratesse İstanbul'lu sanatseverleri de derinden etkileyen performanslarında müzik, konuşma, dans ve görsellerle zengin bir sound yaratıyor. Grubun baş vokalisti Inez Wolters profesyonel bir dansçı ancak kendi deyişiyle "şarkı söylemiyor ama [birçok konuda] söyleyecek bir şeyi var"; örneğin (cinsiyet) eşitliği ve kadınlık hakkında, ama aynı zamanda yoksulluk, yalnızlık, teknolojik ve doğal devrimler hakkında da. Sözü Inez Wolters'e bırakıyoruz...
La Piratesse
Performansın özü sizce nedir?
LaPiratesse bir canlı müzik grubu, ancak biz ona performans grubu da diyoruz çünkü izleyicilere çoğu canlı müzik grubunun sunduğundan farklı bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Performans, gösteriye bir müzik konserinden daha fazlasını sunan unsurlar ekliyor. Karakter değişimleri ve kendi yapımımız abartılı kostümler, görseller, konuşulan sözler ve dans gösteriye daha fazla katman ekliyor. Dolayısıyla performansın özü, izleyicinin gözlerini açmak, onları şaşırtmak, onlara düşünecek bir şeyler vermek ve onları yolculuğumuza dahil etmeye çalışmak oluyor.
Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Hayır demek neredeyse imkansız! Ama evet, aslında LaPiratesse'nin sanatsal imzası dönüşümün gücüne dayanıyor: Her kostümü ve karakteri sahnede canlı olarak değiştirerek sihrin kırılganlığını gösteriyoruz ki bu da, aynı zamanda seyirciyi güçlendiren bir şey.
Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu?
Rüyalardan çok değil, daha çok gündüz rüya görürken ortaya çıkan düşüncelerden etkileniyoruz. Diğer sanatçıların performanslarını izlemek, bir film veya bir duygu çok ilham verici olabiliyor. Öte yandan haberler, politika ve diğer şeyler de, sanatımız aracılığıyla belirli endişeleri veya düşünceleri ifade etmek için bir ilham kaynağı veya enerji motoru olabiliyor.
La Piratesse & Claroscuro Concert Extravagant @ De Kring roosendaal, Fotoğraf: Jostijn Ligtvoet
Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?
Başlıklarımız genellikle prova sürecinde geçici başlıklar olarak ortaya çıkıyorlar. Genellikle bize ilham veren şeye veya şarkının ana temasına atıfta bulunuyorlar. Şarkı tamamlandığında, geçici başlığı korumayı veya değiştirmeyi, ona biraz daha hayal gücü eklemeyi değerlendiriyoruz. Geçici başlıklarımız oldukça sade olabiliyorlar. Başlıkları, işimizin özü olmaktan daha çok pratik bir şey olarak görüyoruz.
Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?
David Bowie, özellikle kariyeri boyunca yarattığı tüm farklı sahne karakterleriyle bizim için önemli bir ilham kaynağı. Ayrıca Sigur Ros'un gerçeküstü sihri, sözlerinin ne hakkında olduğunu bilmeseniz bile şarkılarını hissetmenizi sağlıyor olmaları da bize ilham veriyor. Benjamin Clementine de harika bir ilham kaynağı; çok "derin" olan sesi ve melodileri ile bizi sezgisel bir düzeyde güçlendiriyor.
La Piratesse @ DeLievelinge, Fotoğraf: Chris Heijmans
Dünyanın mevcut durumunu değerlendirdiğinizde, bir sanatçı olarak sizin için en önemli ve acil konu nedir?
Şarkılarımızda (cinsiyet) eşitliği, kadınlık, doğaya karşı büyük teknolojik devrimler, yoksulluk ve yalnızlık gibi güncel konuları ele alıyoruz. Aşk şarkıları, ergenlik şarkıları ya da bunun gibi şeyler yazmak için gerçekten zaman ya da aciliyet olmadığını hissediyoruz; bunu zaten yapan yeterince harika şarkıcı var. Ancak pek çok açıdan eşitlik ve de (toplumsal) insanlığın geleceği ile ilgili sorular bizim için çok önemli ve bu konulardaki küresel tartışmaya çalışmalarımızla katkıda bulunmayı umuyoruz.
“Fringe” sizin için ne ifade ediyor?
Fringe, tiyatroya veya konsere kolayca gitmeyen insanlara ulaşmaya çalışarak, kamusal alanda performansları mümkün kılıyor. Bu çok değerli bir şey - bunun için Fringe organizasyonuna hayranız ve bunun bir parçası olmayı seviyoruz.
İstanbul Fringe Festivali’ne neden LaPiratesse ile katılmaya karar verdiniz?
Geçen yıl Fringe İstanbul'da farklı bir topluluğumuz olan Zwermers ile performans sergiledik. Birçok nedenden dolayı harika bir deneyimdi. İstanbul, kamusal alanda performans sergilemeyi oldukça ilginç ve zorlu kılan çok çeşitli bir şehir. LaPiratesse olarak bu, çalışmalarımızı çok çeşitli ve uluslararası bir izleyici kitlesine gösterme şansı demek. Ve yerel sanatçılarla çalışma şansımız oluyor. İnsanlara ilham vermeyi, onlardan ilham almayı ve ağımızı genişletmeyi umuyoruz.
Seyirciye 'Ben böylesini görmedim' dedirten bir eser yaratma süreci nasıldı?
Yaratmaya başladığınızda, yaratımınızın, insanların hakkında böyle bir şey söyleyeceği bir eser olup olamayacağını asla bilmiyorsunuz. Sonunda, insanların bir LaPiratesse konserinin tüm deneyimi hakkında böyle söylediklerini keşfettik; belki her türlü sanat formunu bir araya getirdiğimiz için ve belki de konserdeki canlı dönüşümler nedeniyle. Bunu gerçekleştirerek bir şekilde dinleyicilerimizle gerçekten temasa geçiyoruz sanki, ve bu da çok şanslı hissettiğimiz ve her iki açıdan da geçerli bir şey: bize de dokunuyor ve bu canlı bir konserde olursa, odadaki herkes aynı büyülü anı paylaşıyormuş gibi geliyor.
İstanbul seyircisine söylemek istediğiniz özel bir şey var mı?
Çalışmalarımızı sizinle paylaşmaktan onur duyuyor ve birlikte biraz sihir yaratmayı umuyoruz!
Comments