top of page
Ali Taptık

Pembe ve protesto

Sanatçı Ali Taptık’ın ayda bir unlimitedrag.com üzerinden okuyucuyla buluşan yazı dizisi sanatçı ve fotoğraf kitaplarını merceği altına alıyor. Serinin sıradaki yazısının odağında Myriam Boulos'un What’s Ours kitabı var


Yazı: Ali Taptık


Myriam Boulos, What’s Ours, Aperture, New York, 204 sayfa, Fotoğraf: Onagöre


Şeker pembesi sert kapakta iki kadın öpüşüyor. What’s Ours ve Myriam Boulos bu tip-in fotoğrafı otalarken, Arapça yazılar da onlara eşlik ediyor. Lübnan’dan çift dilli bir kitap elimizdeki. Kadife kaplı sinema koltuklarını, erotik denebilecek fotoğraflar izliyor. Sevişmek de bir başkaldırı olabilir mi? Alt başlıkta (Images, journal entries, and fragments of conversations in nonchronological order) doğrusal olmayan bir zaman çizgisinde olduğunu söylüyor bize. Bu sinema sahnesi acaba hikâyenin sonu mu başı mı? Açılış sekansı bizi 2019 protestolarına dair bir nota getiriyor. Lübnan’da müslüman ve hristiyanların bir arada protesto ettiği siyasi yozlaşmanın kitabın ana ekseni olacağı belli. 


Mevsimler şaşırmış durumda, haberler ise hassas bünyelere göre değil. Ben bunları yazarken dünya sanat kurumları ateşkes haykırışı ile işgal ediliyor. Böylesi bir dönemde ateşkes diye haykırırken insanlar, sanatçılar antisemitizm yasalarının  ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerçeğiyle sergilerden çekiliyor. Almanya’nın tutumunu eleştiren sanatçılar ya da küratörler görevlerinden alınıyor ya da kendi iradeleri ile görevlerinden çekiliyor, istifa ediyorlar. 2013’den 2023’e ama en çok da 2019’da hükümet ve sistem karşıtı gösterilerin olduğu döneme odaklanmış, Orta Doğu’dan bir kitap elimdeki. 


Myriam Boulos, What’s Ours, Aperture, New York, 204 sayfa, Fotoğraflar: Onagöre


Bir araya gelmek ve ses çıkarmanın gücü belli yerlerde sönmüş değil. What’s Ours’da Myriam Boulos protestoların içindeki bireylere, bedenlere ve bireysel ilişkiler ve hikâyelerine odaklanmış. Lübnan, 2018-2019 yıllarında artan işsizlik, enflasyon ve yoksulluk gibi ağır ekonomik krizlerle karşı karşıyaydı. Halk, kemer sıkma önlemlerinin acısını çekerken yönetici elitinin dokunulmaz olduğunu hissediyordu. Endemik yolsuzluk ve mezhepsel gerilimlerin de beslediği öfke kendini sokaklarda, protestolar şeklinde göstermeye başlamıştı. 2019 protestolarını tetikleyen ise yeni vergiler içeren kemer sıkma politikalarıydı. Protestolar zamanla ekonomik taleplerin ötesine geçerek siyasi reform, hesap verebilirlik ve mezhepçiliğin sona ermesi gibi daha geniş kapsamlı hedefler belirledi. Başbakan Saad Hariri'nin istifası gibi sonuçlar elde edilse de bir devrim yarım kaldı. Kovid ve 2020’de Beyrut’ta yaşanan devasa patlama bunun ana nedenlerindendi. 


Boulos tüm bu karmaşanın içerisinde kendini gerçekleştiren, öfkesini ifade eden bedenleri ve buna seyirci kalanları fotoğraflamış. Kitap içinde cep telefonu ile aşırılmış görüntüleri analog fotoğraflar ile birleştiriyor. Eklektik bir görsel bütünü günceden alıntılar gibi okunabilecek metinler bölüyor. Çatışan bedenler kadar sarılan, öpüşen, dans eden bedenleri, sevişenlerin izlerini görmek mümkün. 


Myriam Boulos, What’s Ours, Aperture, New York, 204 sayfa, Fotoğraflar: Onagöre


Aperture yayını kitap Paris’de en iyi ilk kitap ödülünü aldı. Kitabın görsel açıdan eklektik yapısı günümüz günce kitapları için yeni değil. Yine de küçük bir ülkenin geçirdiği türbülanslı zamanı bir bireyin gözünden, onun hisleri ile izlemek mümkün. Larry Towell’ın The World from my Front Porch ya da Stanley Green’in Black Passport’undan beri foto muhabirin bireysel çalkantılarını, özel hayatlarındaki fotoğraflar ve hislerin bir parçası olan fotoğraf kitapları yeni değil. Yine de Boulos’un sesinde bir yenilik, öfkesinde bir özen ve şefkat var. 


Elimde değil Gezi zamanı böyle bir kitap çıkabilir miydi diye düşünüyorum. Kolektif kitaplar foto muhabiri soğukluğunu taşıyor, Guy Martin’in The Parallel State 'i kurgusal ile hakikati, dizi setleri ile Gezi Parkı olaylarını çarpıştırması buradan soğuk gözüküyordu. Boulos'un özelliğini saklamayan duruşuna en benzer tutum pek de görülmeyen bir kitapta mevcut. Erhan Can Akbulut ve Ata Kam’ın 2015’de yayınladığı Here and Now — Şimdi ve Burada olayları birlikte yaşayan iki dostun diyaloğu gibi, ya da hafızam bana oyunlar oynuyor. Sadece 40 kopya üretilmiş bu kitap ne yazık ki bir mit gibi kalıyor. 


Myriam Boulos, What’s Ours, Aperture, New York, 204 sayfa, Fotoğraflar: Onagöre


Bu şeker pembesi kitaba hakkını verebildim mi emin değilim? Bazısına sıkıcı ya da müstehcen gelebilecek olan bedensel durumları, reglini, ona reçete edilmiş ve kullandığı doğum kontrol haplarının kendisindeki etkisini, Lübnan iç siyaseti ile bir arada yoğurmak bu kitabı gerçekten özel kılıyor. Fotoğrafların yetersiz kaldığı yerlerdeki az ve öz metinler ise hissiyatımı derinleştiriyor. Böylesi bir kitap acaba buralarda ne zaman yayınlanacak diye merak ediyorum. 




Comments


bottom of page