Art Unlimited'e düzenli olarak Huo Soruyor köşesiyle katkıda bulunan yazar ve sanatçı Huo Rf röportaj yaptığı kişilere sorduğu 5 soruyu geçtiğimiz ay New York'lu drag performansçısı
Peppermint'e yöneltti.
Moon Goddess, Photo: Karl Giant
Seni ilk kez 2013'te bir performansın sırasında izledim. Sen hem müzisyen hem de drag performansçısısın. Ve tüm bunlardan öte bir aktivistsin. Katıldığın birçok yürüyüşten haberdarım. Müzik kariyerin ve drag kişiliğin hangi noktada birleşiyor ve bu nokta nasıl bir Peppermint yaratıyor?
Drag olmayı çok seviyorum, ait olduğum topluluk adına konuşabilme yetkisi veren bir platformda yer almayı çok seviyorum. Drag queen'ler doğaları gereği her zaman aktivisttiler, çünkü bulunduğu topluluktan farklı olabilme cesareti gösterebilen herkes tanım olarak aktivisttir. Drag queen'ler de bu topluluk için doğru olan ne varsa bunu söyleyebilmenin zorlu mücadelesi içinde oldular hep. Ben de bu mirası devam ettirebilmeyi umuyorum.
ABD'de yaşıyorsun. Bu aslında özgür bir ülkede yaşadığın anlamına geliyor, her ne kadar "özgür" kısmı tartışmaya açık olsa da. Özgürlüğün kişisel olarak ne demek olduğunu deneyimledin ve özgürlüğe erişmenin ne kadar zor olduğunu da. Bu perspektiften bakınca insanları ve günlük hayatı nasıl yorumluyorsun?
ABD'de yaşamayı çok seviyorum, çok güzel bir ülkede yaşıyorum ve bana sağladığı tüm olanaklara müteşekkirim. Ancak maalesef hala geçmişte kalmışlık, önyargı ve bunlarla yaşayan insanları değiştirmeye çalışıyoruz. Herkesin düşüncesini özgürce açıklayabildiği ve daha iyisi olabilmeyi öğrenebildiği bir ülkede yaşadığım için çok mutluyum ancak yeni mücadeleler ile karşı karşıyayız, bugüne dek de birçok mücadele verdik ve biliyorum ki zor zamanları da birlikte olarak atlatabiliyoruz.
Peppermint, a New York City-based contestant on "RuPaul's Drag Race," hopes to become the show's first openly transgender winner. (Credit: Logo TV)
Aslında bu röportajı haziran ayında hazırlamamızın bir sebebi vardı. Türkiye'de 2003'ten beri Pride yürüyüşleri yapılıyor, 30 kişiyle başlayan yürüyüşler 2011'e gelindiğinde 10.000, Gezi Parkı eylemlerinden sonra da 100.000'lere yükseldi. Hükümet 2015 ve 2016'da Pride yürüyüşlerine izin vermedi. Önümüzdeki günlerde bu yılın akıbetini göreceğiz. Bana göre bu yıl, 2017 yılında yine her sene konuştuğumuz aynı şeyleri konuşuyor olmak üzücü. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Bence görünür olmak çok önemli, ama güvenlik de ayrı bir faktör. Bence herkes kendi adına bu riski almak isteyip istemediğine dair karar vermeli. Ama bu durum bana bizden önceki herkesin bugünler için ne kadar çok mücadele ettiğini de hatırlatıyor. Bazen gözaltında, baskı altında inciniyoruz ama günün sonunda kendi haklarımız için mücadele edebilmek çok önemli.
Project Peppermint belgeselin yakın zamanda yayınlandı. Belgeselin ve sivil toplum kuruluşlarında aldığın rol ile ilgili konuşmak istiyorum.
Gönüllü olmak, benim için her zaman en önemli şeylerden biri oldu. AIDS ve HIV'den korunmak, eğitim alanlarında para bağışı toplanmalarına yardım ettim, sayısız organizasyonda gönüllü oldum, evlilik eşitliği için bile bağış topladık. Şimdiki odağım ise trans hakları. Birkaç yıl önce bir belgeselci beni takip etmeye karar vermiş ve hayatımı anlayabilmek için birkaç şovumu izlemiş. Sonra Drag Race'te beni görünce hayatım değişti. Şimdilerde filmi daha büyük ve iyi yapmak istiyoruz. Project Peppermint'in vitrinindeyiz ve İndiegogo üzerinden bir kalabalıkla iletişim halindeyiz. Lütfen bakın ve bağış yapın!
Son olarak, Ru Paul's Drag Race hakkında konuşalım. Şimdiye kadar senin için nasıl bir tecrübe oldu? Son dörde kalmış olmak nasıl hissettirdi?
Ru Paul's Drag Race'in son dördünde yer almak çok sürreal ve ben şimdiden kazanmış gibi hissediyorum. Ru Paul'ün bana sağladığı platform için müteşekkirim ve planım şov başlamadan önce ne yapıyorsam aynı şekilde işime devam etmek. Tüm kızlar çok profesyonel, Stellar Queen de öyle. Onların şirketinde yer almaktan onur duydum. Tabii ki dünya'ya Peppermint'in ne olduğunu gösterebildiğim için de çok heyecanlıyım.
Comments