top of page

Reddedilmenin özgürleştirici etkisi

Orçun Beslen ile çeşitli yarışmalar tarafından reddedilen işlerinden oluşturduğu, Ankara Fotokolektif'te gerçekleşen İkinci Bir Şans isimli sergisi üzerine konuştuk

 

Röportaj: Tuğçe Karul


Orçun Beslen


Yarışmalara gönderdiğiniz ve reddedilen işlerinizi bir araya getirdiğiniz İkinci Bir Şans sergisinin ismiyle başlayalım. Neden bu ismi seçtiniz?

Merhaba. Bu isim aslında sergiyi kurgularken aklıma gelen ilk şeydi. "Şans" kelimesiyle bilinçli olarak kumar çağrışımı yapıyorum. Yarışmalara katılım uzun vadeli bir kumar gibi. Çoğu yarışma şartnamesi, işlerinizin daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş olmasını şart koşuyor. Eserinizi gönderiyorsunuz ve 3-4 ay boyunca ne sergileyebiliyorsunuz ne de satabiliyorsunuz. Eseriniz adeta rehin kalıyor. "Ya tutarsa" dediğiniz bu süreç, gerçekten de bir kumara dönüşüyor.

 

İkinci Bir Şans fikri nasıl ortaya çıktı? Bu sergiyi yapmaya sizi ne motive etti?

Aslında temel motivasyon, yıllardır katıldığım yarışmalardan aldığım reddiyeler oldu. Özellikle İzmit'te Heykel Bölümü'nde okurken görünür olmak çok zordu. İstanbul'da yaşamadığınız için sanat çevresine girmeniz, sergilere düzenli katılmanız neredeyse imkânsız. Bunun en kolay yolu yarışmalara katılmaktı, ancak çoğundan olumsuz yanıt aldım. Zamanla biriken bu reddedilmiş işler -ki sergidekiler bunların sadece bir kısmı- bu projenin temelini oluşturdu.

Ancak asıl kırılma noktası, Gezi Parkı'ndan topladığım tohumlarla yaptığım eserin reddedilmesiydi. Tohumları büyüttüm, fidana dönüştürdüm ve bir yarışmaya gönderdim. Reddedildi, üstelik sergilenme bile alamadı.

 

Orçun Beslen, Soldan sağa: Ben Sanatçının Zengin, Hırslı ve Öteki Olanını Severim, Sanatçı Genç İken Sömürülür, Sanatta En Hakiki Mürşit Paradır. Afiş ve sticker olmak üzere üretilmiştir


Bir işin değerini belirleyen şeyin ne olduğuna inanıyorsunuz? Jüri mi, seyirci mi, zaman mı?

Bence bir eserin değerini belirleyen en önemli unsur, içinde bulunduğu zamanla kurduğu ilişkidir. Jüriler kesinlikle belirleyici değil. Zaman faktörü ise çok kritik; bazen çok erken ya da çok geç üretilmiş bir eser ancak doğru zamanda anlaşılabilir. Örneğin Sanatçı Genç İken Sömürülür isimli sticker'ım, tam da bu yüzden kendiliğinden yayıldı (ismini bile bilmediğim insanlar sticker’ı alıp kendileri bastılar). Çünkü birçok genç sanatçının hissettiği ama ifade edemediği bir gerçeği yakalıyordu.

 

Sergide yer alan işlerin birbirine bağlandığı ortak bir duygu ya da tema var mı? Bu aşamada biraz sergideki işlerinize de değinelim isterim.

Tek ortak noktaları reddedilmiş olmaları. Sergide 2015'ten 2024'e uzanan geniş bir zaman diliminde üretilmiş işler var. Farklı tekniklerle çalıştığım bu eserler arasında fotoğraflar, Gezi Parkı'ndan topladığım tohumlarla yetiştirdiğim ağaçlar, sticker'lar, karakalem çalışmalar ve malzeme denemeleri yer alıyor. Her biri farklı bir dönemime ve araştırmama ait olsa da hepsi reddedilme deneyimiyle birbirine bağlanıyor.

 

Bir sanatçının tanınması için yetenek mi daha önemli, doğru çevre mi?

Bana göre yetenekten çok fikir önemli. Güçlü bir fikir, zamanla doğru çevreyi de getirir. Ancak Türkiye'de maalesef bazı insanları tanımak, bazı kapıları açmak gerekiyor. Bunları bilmiyorsanız yolunuz daha zor oluyor ama imkânsız değil. Dayanışmacı ve mücadeleci bir tavırla ilerlemek gerekiyor.

 

Orçun Beslen, Köklerim Filizleniyor, Servi fidanı, servi tohumu ve toprak, 35x50x60 cm


Bu sergiyi düzenlerken herhangi bir "ikincil reddedilme" korkusu yaşadın mı?

Aslında hem evet hem hayır. Gezi Parkı tohumlarıyla yaptığım işin reddedilmesi bir kopuş noktası oldu. Ancak bu deneyimi sosyal medyada paylaştığımda benzer durumdaki birçok sanatçıyla tanıştım. Sergi mekânı bulma konusunda endişelerim vardı, ama bu işlerin sergilenmeyi hak ettiğine inandığım için korkularım azaldı. İstanbul’da sergileyecek mekân bulamadığım için Ankara’dan gelen teklifi kaçırmadım. Fotokolektif isimli mekân düşüncesini çok açık belirtti: "Sizi ve işlerinizi seviyoruz, ne isterseniz sergileyebilirsiniz, galerimiz size açıktır."

 

Sizce Türkiye'de sanat ortamı ne kadar şeffaf veya adil?

Maalesef pek şeffaf ve adil olduğunu söyleyemem. Sanatçılar arasında bile derin bir güvensizlik var. "Nasılsın"ın ötesine geçen, gerçek fikir alışverişine dayalı diyaloglar çok az. Herkes birbirinden çekiniyor çünkü fikirlerin çalınması çok yaygın. Bu durum sadece plastik sanatlarda değil müzikte de böyle. Sanki herkes aynı şeyleri yapıyor, özgünlük çok az.

 

Orçun Beslen, Soru İşareti, 2023, Kâğıt üzeri mono baskı, özel kesim çerçeve, 85x135 cm


Bir sanat eserinin "kabul görmesi" ya da "reddedilmesi" sizce neye bağlı? Estetik bir beğeniye mi, ilişkiler ağına mı, zamana mı?

Üçüne de bağlı aslında. Bazen eserin nerede ve ne zaman üretildiği çok önem kazanıyor. Örneğin Sanatçı Gençken Sömürülür isimli sticker'ım için ne bir çevreye ne de zamana ihtiyaç vardı. Sokaklara yapıştırdığımda kendiliğinden yayıldı çünkü doğrudan bir gerçeğe dokunuyordu. Ancak galeri sergileri için bazen ilişkiler veya zamanlama daha belirleyici olabiliyor.

 

Sanat pratiğinde reddedilmek seni nasıl etkiliyor? Bu durumu dönüştürüp üretime katmak, bir tür direniş mi sizin için?

Sanatın kendisi zaten bir direniş benim için. Reddedilmek başta incitse de zamanla özgürleştirici bir etki yaratıyor. Sistemin onay mekanizmalarına bağımlı olmaktan kurtuluyorsunuz. İkinci Bir Şans da bu özgürleşmenin bir ürünü aslında. Eserlerimin değerini başkalarının takdirine bırakmak yerine, kendi sergimi açarak alternatif bir yol yarattım.

 

Orçun Beslen, Görsel Anahtarlar, 2019, Kâğıt üzeri karakalem, 150x270 cm


Bu serginin devamı gelir mi? Ya da İkinci Bir Şans fikrini başka alanlara taşıma planınız var mı?

Böyle bir planım yok. Bu sergiyle birlikte reddedilme meselesini kapatıyorum. Ancak başka sanatçılara ilham olmayı çok isterim. Belki kolektif bir "reddedilenler" sergisi olabilir. Ama benim için bu fikir tamamlandı, yeni arayışlara yöneleceğim.

 

Son olarak söylemek, eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Evet, özellikle iki çalışmamın devam etmesini istiyorum. Sergide Gezi Parkı'ndan topladığım tohumları dağıtıyorum, insanlar kendi ağaçlarını yetiştirebilirler. Ayrıca isteyenler Sanatçı Gençken Sömürülür, Sanatta En Hakiki Mürşit Paradır ve Ben Sanatçının Zengin, Hırslı ve Öteki Olanını Severim isimli sticker'ları alıp çoğaltabilir, istedikleri yere yapıştırabilirler. Bu işlerin sergi mekânını aşarak yayılmasını, birer manifesto gibi işlev görmesini umuyorum. Reddedilmenin aslında bir son değil, yeni başlangıçların kapısını aralayabileceğini göstermek istiyorum.

Comments


Commenting on this post isn't available anymore. Contact the site owner for more info.

All rights reserved. Unlimited Publications.

Meşrutiyet Caddesi No: 67 Kat: 1 Beyoğlu İstanbul Turkey

Follow us

  • Black Instagram Icon
bottom of page