İzmir'in bağımsız sanat mekânlarından Hayy Open Space 1 Mart'a dek Betül Aksu ile Memed Erdener'in s,e,s,u,y,u,m,u adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Kimlik, aidiyet ve dil kavramlarını iki farklı pratik aracılığıyla odağına alan sergiye yakından baktık
Söyleşi: Merve Akar Akgün

Hayy Open Space, s,e,s,u,y,u,m,u sergisi giriş Fotoğraf: Ege Canpolat
18 Ekim 2018'de İzmir, Kemeraltı’nda Piyaleoğlu Han 920/1 Sokak numara 30'da Monitor'un küratörlüğünde Adem Bulut, Barış Eviz, Hito Steyerl işlerinin gösterildiği bir sergiyle ziyarete açılan Hayy Open Space, o günden bu yana güncel sanatı odağına alarak farklı disiplinlerle kolektif düşünme ve üretme pratikleri içinde sergi, performans, workshop, konuşma, okuma, dinleme etkinlikleri düzenlemeye devam ediyor.
Hayy Open Space'te devam eden ve Betül Aksu ile Memed Erdener’i bir araya getiren s,e,s,u,y,u,m,u adlı sergide, Betül Aksu'nun ilkokul dilbilgisi defterlerinin kullanım pratiğinden ilham alarak defter kâğıtları üzerine karbon mürekkebiyle ürettiği nereli eki serisi ile Memed Erdener’in kontrplak üzerine akrilikle ürettiği sekiz resimden oluşan Her Kaza Bir Mucizedir adlı çalışması yer alıyor.

Hayy Open Space, s,e,s,u,y,u,m,u sergisi genel görünüm, Fotoğraf: Ege Canpolat
Betül Aksu, gözlerini açtığı sokaktan başlayarak zamanla genişleyen bir çember içinde "nereli olmak" sorusundan hareketle kişisel perspektifinden bir seri gösterirken Memed Erdener insan-sonrası döneme odaklanan bir anlam araştırması yapıyor ve Türkçedeki sesli harfleri merkezine alarak sanatçının kendi ifadesiyle “[yeni]yi biyolojide arayan” bir yaklaşım öneriyor.

Memed Erdener ve Betül Aksu Hayy Open Space'de, Fotoğraf: Ege Canpolat
Sanatçılara sergide gösterilen işlerin ışığında merak ettiklerimizi sorduk.

Hayy Open Space, s,e,s,u,y,u,m,u sergisi genel görünüm, Fotoğraf: Ege Canpolat
Hayy Open Space'te gerçekleşen bu güzel bir araya geliş tam olarak nasıl oldu?
Betül Aksu: Özveri ile çalışan Saliha Yavuz ve Ayşe Gür aracılığı ile oldu. İzmir-li bir sanatçı olarak, doğup büyüdüğüm ve barınamadığım bu şehirde Memed’e eşlik ettim. Bu hayali başkentte Türkçe’yi yeniden öğrensem sokaklarında nasıl yürürdüm; bu yeni dil, farklılıkları kutlayan bir yapıya sahip olsa bu şehirde barınabilir miydim, gibi soruların etrafında hareket ettim.
Memed Erdener: Hayali ülkemin başkenti İzmir olduğu için İzmir'in havalı bir sanat mekânında bir sergi yapmak istedim. Bu dileğim İzmir Halk Meclisi tarafından kabul edildi. Destekleri için Saliha'ya, Ayşe'ye ve yaratıcı yol arkadaşlığı için Betül'e teşekkür ederim.
Nereli eki serisi, aidiyet ve kimlik meselelerini dilbilgisi üzerinden sorgulayan bir çalışma. Dilbilgisel olarak aidiyeti belirleyen “-li" eki, yer ile özneyi birbirine bağlayan bir kimlik işareti olarak işlev görüyor. Ancak, bu ekin aynı zamanda zamanla değişebilen, kaygan bir aidiyet tanımı sunduğunu da düşünebilir miyiz? “Nereli" olma hali bir sabite mi işaret eder, yoksa dile içkin bir şekilde hareketli ve dönüşen bir süreç midir size göre?
Betül Aksu: “Nereli” olma halinin değişken olduğu, hareket ettiği dilsel bir önerme, nereli eki. Sıfırıncı adımda gramer kuralının kendisini, sonraki adımlarda bu kuralın uygulanışını, hareket ettikçe değişen bir yer-li olma halini inceliyor. Göçmen olma hali ile dünyaya gözleri açıyor, zaman içinde Vranofçalı, Nergizli, Karşıyakalı, İzmirli, Egeli, Türkiyeli, Akdenizli, Makedon, Yugoslav, Orta Doğulu, Batı Asyalı ve Dünyalı olunan bir yolculuğa tanık oluyoruz. Adımları takip ederken bir yer-li olma halinin hem birinci tekil kişinin kendisi tarafından (İzmir-li-y-im), hem de diğer şahıslar tarafından (İzmir-li değil-sin) çekimlendiğini görüyoruz.
Bir yere ait hissetme ile bir yer-li olma arasındaki gerilime hareket eden bir kök üzerinden yaklaştım bu işte. Değişmez kabul edilen kökü bir eke çevirsem, yapıda aidiyete alan açan bir zemin oluşur mu, düşündüm. Bu zemin hem benim öznemi, hem benden farklı yer-li özneleri bir arada barındırabilir mi, denedim. Böylece aidiyete ve bürokratik karbon kopyası kimliğe yaşayan bir dil üzerinden bakabileceğime dair ümitlendim.
Betül Aksu, nereli eki serisi, 2024, Kâğıt üzerine karbon mürekkebi ve pamuk iplik Her biri 30 × 42 cm, 14 adet
“Nereli” olma halinin değişken olduğu, hareket ettiği dilsel bir önerme, nereli eki. Sıfırıncı adımda gramer kuralının kendisini, sonraki adımlarda bu kuralın uygulanışını, hareket ettikçe değişen bir yer-li olma halini inceliyor. - Betül Aksu

Memed Erdener, Her Kaza Bir Mucizedir, 2024, 8 adet kontrplak üzerine akrilik / herbiri 50x70cmSanatçı ve Zilberman Gallery’nin izniyle
Üniversite yıllarımın en etkileyici figürlerinden Dominique Desmarchelier’nin hayatıma zerk ettiği dilbilimi alanı ve Ferdinand de Saussure'ün gösterge kuramı (gösteren ve gösterilenden oluşan keyfi (arbitraire) ilişki) açısından bakarak soruyorum: Sesli harflerin anlamın oluşumundaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Çalışmalarınızda harfleri yalnızca fonetik unsurlar olarak ele almadığın, onlara sembolik ya da yapısal işlevler de yüklediğini söylersem doğru olur mu? Bu doğrultuda dilin sınırlarını genişleten bir öneri getirdiğini söyleyebilir miyim? (Bu çok heyecan verici.) Dilde “yeni”yi biyolojide ararken dilin evrim süreciyle de ilişkilenebilir miyiz?
Memed Erdener: Sanat pratiğimi siyasi ve estetik bir form arayışı diye adlandırabilirim. Bu arayış iki başlık altında çalışıyor: Otorite araştırmaları ve anlam araştırmaları. Otorite araştırmaları için iktidar yapılarını sorgulayan çalışmalar üretiyorum. Bu kategorinin bendeki adı [extramücadele]. Anlam araştırmaları için zaman kipleri, sözdizimi, harfler, resimyazılar, işaretler, tabelalar ve buluntular ile kurgulanmış çalışmalar üretiyorum. Otorite ve anlam araştırmalarını oluşturan unsurlar 10 başlık altında toplanabilir. "Adsızform" çalışmalarım için bir kitap yapabildim. Umarım diğerleri de bir süre içinde kitaplaşırlar:
1. [harfimsiler]
2. [türdeş harfler]
3. [kaligramlar]
4. [asemik yazılar]
5. [adsızformlar]
6. [ideogramlar]
7. [narsist tabelalar]
8. [kaligrafigürler]
9. [buluntular]
10. [düşünce üçgenleri]
Şimdi iletişimin biraz dışına çıkalım ve siyasi bir arayış olarak soralım: Ben nereliyim? Ben annemliyim. Üzerinde "anne" yazan bir gemi ile hiçlikten mavi ve yeşil bir gezegene geldim. Önce, düşünmeden hareket etmeyi öğrendim. Daha önce verilmiş bir adı olmayan hareketimin ardından "ben ne yaptım?" diye sordum. Bu sebeple bedenimin ve elimin hareketi sessiz olsun, bir adı olmasın isterim. Bu hareketler, sessizliğin sözlüğünü inşa ederler. Sezgisel hareketler ile kurguladığım dans, bir mekâna veya bir yüzeye çizdiğim düşünce, harf öncesine bir yürüyüştür.

Memed Erdener, Her Kaza Bir Mucizedir, 2024, 8 adet kontrplak üzerine akrilik / herbiri 50x70cm Sanatçı ve Zilberman Gallery’nin izniyle
Estetik bir arayış olarak soralım: Benim sesim nedir? Sesim bir düşünce ile oluşur. Benim sesim harften gelir. Dudaklarımın sahibi harftir. Harf dudaklarıma hareket verir. Harf ile dudaklarım açılır, dilim dişime dokunur. Dudaklarım bazen büzülür, bazen genişler, bazen kapanır. Sesimin bir adı, bir düşüncesi vardır. Her bir düşünce bir küçük mucize ile doğar. Sesli harf bir mucizedir. Sesli harf dudakları açar, onlara bir süreklilik verir. Şöyle diyelim mi? Sesli harfler alfabe içinde olumlu bir kaza işlevi taşırlar.
Peki dilbilgisi nedir? Cüretkâr cevaplar verelim:
Zamirler avcıdırlar, hemen sahiplenirler. Yeryüzünü nesneleştirdikleri iddia edilebilir mi? Hayvankırım, kadınkırım ve doğakırımın sorumlusu zamirler midir? Ben, sen, o, benim, senin, onun. Fiiller birer oktur. Hareket müdürlüğü altında çalışırlar. Sıfatlar birer aynadır. Sıfatları kullanan özne kendini açık eder. Edatlar ve bağlaçlar ise kendileri için asla bir şey istemezler. Onlar birer melektir.
Uzun sözün kısası bir yanım ile aynen Pessoa gibi bir devlet kurmak istiyorum. Bir diğer yanım ise bu devlete yeni bir dil yaratmak istiyor. Umarım sevgili derdimi indirgeyen sözcükler ile ifade edebilmişimdir.
Sanat pratiğimi siyasi ve estetik bir form arayışı diye adlandırabilirim. Bu arayış iki başlık altında çalışıyor: Otorite araştırmaları ve anlam araştırmaları. Otorite araştırmaları için iktidar yapılarını sorgulayan çalışmalar üretiyorum. Bu kategorinin bendeki adı [extramücadele]. Anlam araştırmaları için zaman kipleri, sözdizimi, harfler, resimyazılar, işaretler, tabelalar ve buluntular ile kurgulanmış çalışmalar üretiyorum. - Memed Erdener

Sergiye sanatçıların bu sergi özelinde ürettikleri işlerin yanısıra bir süredir birlikte yürüttükleri diyaloğu içeren, Umut Altıntaş’ın tasarladığı ve Ofset Yapımevi tarafından basılan limitli özel bir yayın eşlik ediyor.

Hayy Open Space, s,e,s,u,y,u,m,u sergisi giriş Fotoğraf: Ege Canpolat
Üretimini, kültür ve sanatın merkezi dışında varsayılan şehirlerde gerçekleştiren yaratıcı zihinlerin, kolektiflerin, inisiyatiflerin, üretenlerin biraraya geldiği bir ortam kurgular. Görsel sanatlar, mimari, edebiyat, sinema, yazın, eleştiri, sanatçı hakları ve bitki bilimi gibi farklı konuların ilgililerini, bilgi ve birikimlerini paylaşmak üzere biraraya getiren aracılık eden bir yapısı vardır. Temas kurma, birlikte üretme motivasyonu ile hareket eder.
Hayy Açık Alan, sanata ve paylaşıma dokunması koşulu ile her disipline açıktır.
Commentaires