top of page
Berfin Küçükaçar

Sanat izleyicileri yetiştirmek

Pratiğinde sınıf, nesne ve hafıza kavramları üzerine çalışan Lütfü ile uzun yıllardır sürdürdüğü atölyelerini ve sanat eğitimine yaklaşımını konuştuk


Röportaj: Berfin Küçükaçar


Lütfü


Öncelikle genel olarak çocuk ve yetişkin atölyelerinden bahsederek başlamak isterim. Bunlar hakkında bizi bilgilendirebilir misin?


Atölyeleri çocuklar ve yetişkinler için iki ayrı kategoride ele alabiliriz. Yetişkin atölyelerini Soho House ile yapıyorum ve bunlar üyelik sistemiyle işliyor. Çocuk atölyelerini ise hem çeşitli kurumlarla hem de bağımsız olarak yürütüyorum. Pera Müzesi ile düzenlediğimiz bir seri atölye oldu. Tunca’nın Bursa’da, İMALAT-HANE’de gerçekleşen sergisine paralel olarak bir çocuk atölyesi yaptık.


Bunların dışında bağımsız olarak yürüttüğüm bir çocuk atölyesi programım var. Bu atölye yaklaşık 2,5 yıldır Ayda, Tansa, Volkan ve Kaya isimlerinde dört çocukla ilerliyor. Şu anda 9-11 yaş arasındalar. Her hafta İstanbul'daki sanat sergileri geziyoruz birlikte. Program dahilinde çocuklarla atölye yapmanın ötesinde onların sanat eğitimine de müdahil oluyorum.


Ben zaten sanat üretimini yetişkin çocukların oyunu gibi görüyorum. Atölye yaparken de yaş aralığını değiştirdiğimizde benim gözümde daha yetişkin çocuklar ve daha az yetişkin çocuklar olarak kategoriler oluşuyor.


 Muhatabım tencere mi benim? atölyesinden, İMALAT-HANE, 2024


Atölyelerin konuları nasıl belirliyorsun?


Ben kendi üretimimde malzeme kullanımına çok önem veriyorum. Atölyelerin kurgusunu oluştururken de malzemenin yapısını her zaman göz önünde bulunduruyorum. Malzemenin görünmeyen tarafını göstermenin ve malzemeyi çocukların kendilerinin keşfetmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kendi atölyemde çalışırken aklıma gelenler oluyor ve bunları çocukların tecrübe etmesini istiyorsam atölye programının içine katıyorum. Bunu yaparken konuları çocuklarını anlayacağı şekilde programlamaya özen gösteriyorum. Pedagoji eğitimim olduğu için bunu başarabildiğimi düşünüyorum.


Her hafta atölyenin içeriği ve kullandığımız malzeme değişiyor. Gittiğimiz galerilerin, müzelerin o sırada devam eden sergilerine, sergideki eserlerin hem malzemesine hem kavramsal çerçevesine bağlı olarak çeşitleniyorlar. Ziyaret ettiğimiz serginin sanatçısının düşünce yapısının da büyük etkisi oluyor.


İstanbul Modern, 2023


Sanat eğitimine ve atölye sürecine yaklaşımından bahseder misin?


Çocukları malzeme konusunda kısıtlamaya özen gösteriyorum çünkü az ve kısıtlı malzemeyle üretim yapmaları onları yaratıcı düşünmeye teşvik ediyor. Bir çerçeve oluşturduğumda onların kişiliklerini yansıtabilecekleri kadar alan tanımak ve hiçbir zaman çok keskinleşmemek önemli bence. Benim atölyelerimi yürüttüğüm dört çocuk da şu anda malzemeye birbirlerinden farklı biçimde yaklaşıyorlar ve güçlü oldukları alanlar birbirlerinden farklı. Atölyeleri programlarken onların bu güçlü yönlerini de üretimlerine yansıtabilecekleri çerçeveler oluşturmayı önemli buluyorum. 


Günün sonunda hiçbirini sanatçı yapma gibi bir derdim yok. Herkes bu işi profesyonel olarak yapmak zorunda değil.  Ben şimdiki öğrencilerimin ileride iyi birer sanat izleyicisi olmasını dilerim. Çünkü iyi bir sanat izleyicisi olmanın onların hayatlarını güzelleştireceğini ve başka alanlarda da etkisini göstereceğini düşünüyorum.


Ama bir yandan da belli bilgileri çocuklara vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü bir teze antitez önerebilmek için öncelikle o tezi çok iyi okumak ve anlamak gerekiyor. Mesela Emin Barın’ın sergisine gittiğimizde sanatçının işlerini, tipografinin ne olduğunu anlatıyorum ama konu üretime gelince çocukları çok kısıtlamamaya özen gösteriyorum.


Bu bahsettiğin dört çocukla atölye yaptığınız bir gün nasıl ilerliyor? Çocuklar bir gün içinde neleri deneyimliyorlar?


Bir sergiye gittiğimizde çocuklara keskin bir kavramsal çerçeve çizmeden sergiden ve sanatçıdan bahsediyorum. Ardından sergiyi geziyoruz. Onlar eserlere bakarak gördüklerinin içinden bir şeyler çekiyorlar ve bunun üzerine belirli düşünceler oluşturuyorlar. Aslında tam bu noktada çocukların çok hızlı düşündüğünü de belirtmem gerekir. Bu durum çağdaş sanatın yavaşlığını da biraz kırıyor. 


Zamanla esere zarar vermeden sergiyi nasıl gezebileceklerini ve sınırlarını da çok iyi öğrendiler. Başlangıçta sergi gezerken beni izliyorlardı ve ben yönlendiriyordum onları nasıl gezmeleri gerektiği konusunda. Neye dokunabileceklerinin ya da dokunamayacaklarının kararını artık kendileri alabiliyorlar. Bunda sergi gezme eylemini pratik etmenin etkisi büyük.


Atölye süreci boyunca çocukları çok fazla yönlendirmemeye özen gösteriyorum. Tabii ki vermem gereken temel bilgileri veriyorum. Fırçanın nasıl tutulduğunu ya da tek kaçışlı perspektifin ne olduğunu öğreniyorlar ama bu bilgileri verdikten sonra onların üretimine müdahil olmamayı önemli buluyorum. Bu sayede çocukların üretimlerine kendilerinden bir parça katmalarına alan açtığıma inanıyorum. Velilerden de bu söylediğimi onaylar nitelikte çocukların eve götürdükleri üretimi sahiplendiklerine, kimsenin dokunmasına izin vermediklerine dair dönüşler aldım.


Galeri Bosfor, 2022


Çocukların senin de az önce bahsettiğin hızlı düşünme hali bazen ilgilerin çabuk yitmesine neden olabiliyor. Bunun önüne nasıl geçiyorsun?


Atölyenin pratik bölümünde çocuklar genel olarak tekrarlanan şeylerden çabuk sıkılıyorlar. Ben de her hafta onlara yeni bir malzemeyi ya da yeni bir kavramı tanıtmaya çalışıyorum. Bu yenilikleri yaparken yavaşça ve yedire yedire yapabilmek işin önemli kısmı bence. 

İkinci bir etken de geçmişe referans vermek ve yenilikleri çocuğun önceden gördükleriyle ilişkilendirmek. Önceki bilginin ya da deneyimin üzerine koyarak ilerlemek, geçmişle bağlantılar kurmak ve yeni düşünceleri bunun üzerine inşa etmek gerekiyor. Bir gün gördüğümüz grup sergisindeki sanatçılardan birinin kişisel sergisini gezmişsek onu hatırlatmak buna örnek olabilir.


Senin eğitimin ve akademik tecrübenin yansıması atölye yürütücülüğünde kendine nasıl karşılık buluyor?


Öncelikle seramik eğitimimden bahsetmem gerekir. Hatayı, hem malzeme olarak seramik kabul etmez hem de akademi sevmez. O nedenle hatadan kaçındığım bir okul dönemi geçirdim. Oldukça çalışkandım çünkü seramik okurken önümde fazla bir opsiyon olduğunu hissetmemiştim ve elimden gelenin en iyisini yapıp en iyi notları alıp akademisyen olmaktı niyetim. Bu düşüncelerim Türkiye'de sanat okumakla da alakalı. O zamanlar tek yolun akademisyenlik olduğunu zannediyordum. Son senemde Ankara'da seramik okurken Eskişehir'de, Anadolu Üniversitesi'nde pedagojik formasyon almaya başladım. Çok yoğun bir dönemdi. Her hafta 2 sabah trenle Ankara'dan Eskişehir'e gidiyordum ders için.


Pedagojik formasyonun atölyelerde etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Çocuklarla kurduğum iletişimin sağlıklı ilerleyebilmesi için bir gereklilikti bu formasyon. Eğitim sürecimde tecrübe ettiğim hayatta tek opsiyon ya da tek doğru sonuç düşünceleriyle karşılaşmamaları için her zaman çocuğun kendini gösterebilmesi için ona alan açmaya çalışıyorum.


Seyhun Topuz ile Maçka Sanat Galerisi'nde, 2023


Gittiğiniz galerilerin, müzelerin ve sergilerini ziyaret ettiğiniz sanatçıların yaptığın atölyelere karşı tutumu nedir? Bu konuda onlardan hiç yorum geldi mi?


Lara Öğel’in sergisinde böyle bir durum yaşadık. Atölyemizi serginin son günü orada yapmıştık ve Lara'ya denk geldik. Çocuklar sergideki perdelerin altında oynamaya başladılar. Lara ile konuşurken onun da bunu istediğini ve serginin açık olduğu süre boyunca hiçbir yetişkinin yapıtla böyle bir ilişki kurmadığını söyledi. Şu ana kadar karşılaştığımız tüm sanatçılar çocukların sergiyi gezmesinden de eserle belirli sınırları aşmadan etkileşime girmesinden de çok mutluydu.


Galerilerin ve müzelerin de bu atölye grubuna karşı olumlu bir tutumu var. Her zaman bizimle karşılaştıklarında memnuniyetleri belirtiyorlar ve onlar da atölye sürecini kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Çalışmamız için bize yer veriyorlar, bir ihtiyacımızın olup olmadığını soruyorlar…


Müze Evliyagil, 2023


Bu atölye programını uzun zamandır devam ettiriyorsun. Bu sürekliliği ne sağlıyor sence?


Bu süreklilikte ailelerin büyük bir payı var. Ben onlara sıradaki atölye buluşmasını nerede yapacağımızı söylüyorum ve hiç gocunmadan çocukları getiriyorlar, bekliyorlar.


Çocukların da adanmışlığını yok sayamayız tabii. Zaten çocuk bir şeyi istemeyince onu yaptırmak veya devamı getirtmek çok zor. Onlar da çok istekli. Aileleriyle telefonda konuştuğumda çocuklar bir sonraki hafta ne yapacağımızı, nereye gideceğimizi merak ettiğinden ailelerinden telefondan alıyorum bazen. Onların hevesi beni de mutlu ediyor.


Atölyelere katılmanın belli gereklilikleri var mı?


Ben çocuğun yaşının çok ilerlememişken böyle bir atölyeye başlanmasının daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Böylece bazı kavramları, düşünceleri, pratikleri temelden oturtarak ilerleyebiliyoruz. Herhangi bir yetenek ya da bilgi gerekmiyor bu programa katılmak için. Aslında çocuğun, atölyeye devam edecek biçimde ilgili olması dışında bir kriterim yok.

Kişi sayısının atölyenin verimli geçmesinde yadsınamaz bir etkisi var. Dört çocukla bir atölyeyi yürütmenin şimdilik ideal olduğunu düşünüyorum. Atölye sürecinin sorunsuz ilerlemesi için çocukların arasındaki dinamik de çok önemli. Bu nedenle bu gruba birini dahil etmek yerine yeni bir grup oluşturmayı tercih ederim.


Konuşmamamızın başında şehir dışında gerçekleşen birkaç atölyenden bahsettin. İstanbul dışında gerçekleştirmek istediğin planların var mı?


Evet, var aslında yıllardır, öğrencilik dönemimden beri. Bir arzu da denilebilir. Üniversitenin 2. yılında Mardin'e gittiğimizde, o zamanlar Mardin bu kadar popüler değildi ve Mardin Bienali yapılmıyordu, oradaki çocuk kitlesiyle birtakım çalışmalar yapma niyetindeydim. Bu niyet hala devam ediyor. Doğru zaman geldiğinde veya böyle bir imkanım, zamanım oluştuğu taktirde bunu gerçekleştirmek istiyorum.


Mardin dememdeki neden şehri ziyaret ederken çocukların imkansızlıklarının ve potansiyellerinin dikkatimi çekmesinden. Ancak bu durum eminim başka şehirlerde de vardır. Belki Mardin'den başlayan atölye süreci birçok şehirde de devam edebilir. Ne kadar çocuğa ve hayal gücüne dokunabilirsem o kadar iyi olacağını düşünüyorum.


 

*Tüm görseller çocukların ailelerinden izin alınarak kullanılmıştır.


Lütfü'nün atölyeleri hakkında daha fazla bilgi için;


Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page