Perasma'nın ilk sergisi Yüzümden Bu Camdan Gözyaşlarını 2 Şubat-11 Mart tarihleri arasında Art On Pera ev sahipliğinde gerçekleşti. Antik Yunan tragedyalarından ilhamla, günümüzün çıkmazlarını yeniden düşünmeye davet etmek isteyen grup sergisi bugün içinde yaşadığımız etik problemleri, edim, kader, tesadüf ve sorumluluk kavramları üzerinden, düşünce tarihinde çok önemli bir yere sahip olan tragedyalardan çıkarak tartışmaya açıyordu
Yüzümden Bu Camndan Gözyaşlarını sergisinden görüntü, Perasma izniyle
Francis Alys, Silva Bingaz, Fulya Çetin, Evrim Kavcar, Malvina Panagiotidi, Stefania Strouza, Kostis Velonis, Evgenia Vereli ve Cansu Yıldıran’ın eserlerini bir araya getiren Yüzümden Bu Camndan Gözyaşlarını sergisi, fail ile edim arasındaki bağlantıyı farklı ikilikler üzerinden yeni sorularla okumaya çalışırken insan ile insan olmayan, kültür ve doğa, bilinebilir olan ve bilinmezlik üzerine öneriler sunmak yerine sorular soruyordu.
MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkan, yaklaşık yüz yıl kadar kısa bir süre etkisini sürdürmüş tragedyalar, bambaşka sosyal gerçeklikler içinde kurgulanmış olsalar da, ele aldıkları evrensel problemlerin düşünce tarihi boyunca farklı biçimlerde yeniden tartışılmasına olanak veren derinliklere sahip olmuşlardır.
Yüzümden Bu Camdan Gözyaşlarını, tragedya kahramanının kendisini içinde bulduğu açmazı, kaçmaya çalıştıkça elleriyle ördüğü yazgıyı, bütün çabasına rağmen değiştiremediği trajik sonu ve en önemlisi de bu sona yol açan sebeplerin kesinliğinin mümkün olmayışını bugünün gerçekliğinde yeniden düşünüyordu. Sergi, tragedyaların, yabancılaşmayı, adaleti; insan eliyle yapılan yasaların, uygarlığın ve söz söylemenin imkân ve sınırlarını tartışmaya açmak istiyordu.
Yüzümden Bu Camndan Gözyaşlarını sergisinden görüntü, Perasma izniyle
Adını edebiyat tarihinin başyapıtlarından olan Dante Alighieri’nin İlahi Komedyası'ndan alan sergi Cennet ve Araf ardından, Cehennem’e yaptığı düşsel yolculukta Alighieri, buzun içinde donmuş günahkarları görür. Bu buzdan göl içinde hareketsiz yatanlardan biri Dante’ye, ruhunun çektiği ıstırabı ağlayarak atmasının bile mümkün olmadığını söylerken; her denemesinde, daha oluşurken göz pınarlarında donup camlaşan gözyaşlarını tarif ederek ondan yardım ister: “Yüzümdeki camdan gözyaşlarını daha büyük bir istekle kazıyasın diye, bil ki, bir ruh benim yaptığım gibi ihanet ettiğinde, şeytan gelir alır bedenini, artık şeytan yönetir onu doluncaya kadar vadesi. Bu durumda ruh bu mahzene düşer ve arkamda donmakta olan gölgenin bedeni, hâlâ yeryüzünde görünüyordur belki.”
Comments