Emre Ezelli’nin dördüncü kişisel sergisi Dichotomy, 26 Eylül - 3 Ekim 2019 tarihleri arasında Viyana’da bulunan Shamante Kultur isimli kültür mekanında görülebilecek. Dikotomi paradoksundan yola çıkarak ikilemi, ayrışmayı ve kararsızlığı inceleyen sergi, ardında hikayeler barındıran karakterlerle bir tanışma fırsatı yaratıyor
☕️ 5 dakikalık okuma
Emre Ezelli
Öncelikle sergi isminden başlayalım. Serginde dikotomiden; yani bir zıtlık, ikiye bölünme halinden bahsediyorsun. Bu başlığa nasıl vardın?
Paradoxlar ile ilgili tesadüfen bir makale okurken kavram ilgimi çekmişti; sonrasında da Chris Jenks’in Temel Sosyolojik Dikotomiler kitabına rastladım, açıkçası zamanlama harikaydı… Bu süreçte yaptığım tasarımlarımları bir konsept altında toplamak istiyordum; boyutlarını, arka planlarını, çerçeve mi yoksa paspartu mu diye düşünürken, yaşadığım kararsızlıklarla çoktan kavramın içine girdiğimi fark ettim. Yani refleks olarak karar verdim diyebilirim.
Dikotominin zıtlık dışındaki diğer ele alınış şekli ise Zeno’nun bir paradoks olarak öne sürdüğü kavram. Bu kavramdan ve sergindeki yerinden de biraz bahsedebilir misin?
Bu paradoxu aslında hissettiğim bir yanılsama olarak değerlendirmeye özen gösterdim. Zeno’nun paradoksuna göre hareket imkansızdır. Özetle bir yerden bir yere gitmek için önce yarısını, sonra geriye kalan yolun da yarısını gitmeniz gerekmektedir. Bunu matematik formülüne döktüğünüzde ise teoriyi kanıtlamış olursunuz. ½ + ¼= ¾
Buradan örnek ile bende yapmak istediklerimi somut olarak yapmama rağmen maalesef kağıda döktüğümde neredeyse kenarına bile yaklaşamadığımı hissediyorum.
Elif Bilici, Performans, Dichotomy sergisinden
O halde bu formül sergide nasıl karşımıza çıkıyor?
Tasarım sürecim çoğunlukla hatalı ikilemler arasında kalarak ilerledi. Az önce bahsettiğim gibi, her ne kadar üzerine yoğunlaşsam da bir türlü konuyu tam olarak irdeleyemediğimi düşünerek daha çok karakter üretmeye çalıştım. Öğretici bir süreç olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca bölünme, ayrılma, ikilik kavramlarını daha detaylı anlatabilmek için Viyana’da yaşayan tiyatrocu arkadaşım Elif Bilici ile birlikte bir de performans etkinliği hazırladım. Kavram ikilisi başlığını taşıyan gösteri tek bir perdeden oluşacak ve üzerinde durduğum matematik formülü olan (2n-1)/2n’i performans olarak ele alacağız.
İşlerinde gördüğümüz karakterlerden biraz bahsedebilir misin? Nereden geliyor bu karakterler?
Karakterlerimi, Global ve film yapımcılığı alanında aktif olan bir şirket için kaleme aldığım 10 bölümlük senaryo kurgumun kağıt hamurunda vücut bularak seslerini yükseltmesi olarak tanımlıyorum. Çıkış noktası ise günlük hayattaki gözlemlerim, izlenimlerim, karşılaştığım diyaloglar ve monolog bütünü.
Emre Ezelli, Ignore, Dichotomy sergisinden
Bu karakterlerin nasıl bir araya geliyor peki? Veya hiç gelmiyorlar mı?
Tasarımlarım birbirlerinin örüntüsü aslında. Birbirlerinden ne kadar uzaklaşırlarsa bir o kadar yakınlaşıyorlar. Bütün olarak hepsi iki karşıt gruba ayrılabilecek iken, tek tek incelendiğinde başlığın ne içinde ne de dışındalar.
İşlerinde malzeme olarak kağıt kullandığını görüyoruz. Bu malzemeleri nasıl toparladığından ve bir araya getirdiğinden bahsedebilir misin?
Dergi, makale, gazete okumayı ve karıştırmayı çok severim. Özellikle ilgimi çeken hemen hemen her detayı görür görmez inceler, kesip alır ve saklarım ve bu parçalar sonra kendiliğinden bir araya gelirler. Parçaları çeşitli kompozisyonlar üzerinde tekrar canlandırmaya çalışıyorum. Arka planlarda kullandığım malzemeler de farklı değil; kağıt parçaları, kullanılmış karton koliler hatta üzerinde boya yapılmış olanlar en sevdiklerim.
Önceki sergilerinde gördüğümüz gibi yine buluntu malzemeler kullanmaya özen gösteriyorsun, bu tercihinin nedeni nedir?
Üzerinde rastgele doku, iz olan malzemeleri çok seviyorum. Ne zaman baksam beni düşündürüyor; sanki benim için bir yerlerde bekliyorlarmış ve almasam bile hikayelerini kaldıkları yerden anlatmaya devam edeceklermiş gibi hissediyorum. Daha önceki kişisel sergilerim olan Yolunda gitmeyen şeyler var, Utopia ve Bir iki delilik’te de böyle ilerlemiştim.
Emre Ezelli, Dichotomy sergisinden
Emre Ezelli, Recrimination detay, 30 x 30 cm
Ancak bu sergilerinde bulduğun malzemeler metal ve ahşap gibi işlenişi çok daha farklı malzemelerdi. Bu sefer sadece kağıt ve karton gibi daha iki boyutlu düzlemde çalışmak, pratiğinde nasıl bir farka yol açtı?
Metal ve ahşap malzemeler daha güçlü kütlelere sahip, hakim olmak için uzun süre pratik ve tasarımınızı aktarabilmek için tecrübe gerektirir. Kağıt hamuru yoğun kütleli malzemelerin yanında daha naif ve hızlı sonuç veriyor. Fakat madalyonun diğer yüzünde dikotomik bir paradoks var, çünkü ürettikçe üretebiliyorsunuz.
İlham aldığın hikayeler, kişiler kimler?
Bununla ilgili kesin bir cevabım yok açıkçası. Gün içinde karşılaştığım farklı farklı hikayeleri olan insanlar, okuduğum kitaplardan bazı sahneler, en son gittiğim tiyatro oyunundaki oyuncu, hatta izleyicileri işlerime katabiliyorum. Gün içinde yaptığım gözlerimlerimi aktarmaya çalışıyorum daha çok; örneğin Genç Wertherin Acıları kitabındaki karakter Lotte! işlerimdeki etkilenimlerimin bir çoğu ve bazı konu başlıklarını düşünürken aklımdan en az bir defa geçen bir eser. Waiting for Godot karakterlerine de başlıklarımda sıklıkla yer veriyorum.
Seçtiğin birkaç işindeki karakterlerin hikayesini anlatabilir misin?
Örneğin Ignore, kafamın etrafında dönüp dolaşan soru işaretlerini ve gözlemleri görmezden gelmeye çalıştığım bir iş. Impression ise ilk tanışmalarda gerçekleşen ilk izlenimin koku ile şekillendiğini düşünerek kurguladığım bir tanesi. Dirty things, otomobilimi servise götürüp yürüyerek dönerken aklıma gelmişti, yoldaki izlenimlerimi aktarmıştım. Next time, same time, same place ise günlük rutin ve ofis hayatı üzerine.
Emre Ezelli, Dirty things, 20 x 30 cm
Opmerkingen